Su kaplumbağası ne kadar büyür, yavru su kaplumbağası ne yer, kaplumbağa kaç yıl yaşar gibi merak ettiklerinizin yanı sıra hastalıkları, beslenmesi ve bakımı hakkında bir çok bilgiye sitemizden ulaşabilirsiniz.

Kırmızı yanaklı su kaplumbağası hakkında merak ettiğiniz tüm soruları sorabilir ve hızlıca cevap alabilirsiniz.

Üye Ol!

Kaplumbağa terbiyecisi'nin sırrı

pervin

Gümüş 2 Üye
Katılım
11 Ara 2013
Mesajlar
194
   
Ben öğrendim! Osman Hamdi Bey'in en meşhur, en değerli tablosunun ne anlattığını, neden o kadar tablosunun içinde en çok ona önem verildiğini; Emre Caner'in Osman Hamdi Bey'in hayatını anlatan kitabından okumuş bulunuyorum.


Kaplumbağa terbiyeciliği diye bir iş var mı, varsa bu işi kim niye yapar, nasıl yapar diye düşünmüşüzdür, değil mi? Bilindiği üzere Osman Hamdi Bey, Osmanlı'nın ilk müze müdürü, Arkeoloji Müzesi'nin ve Osmanlı'nın ilk güzel sanatlar akademisinin kurucusudur. Müzenin kuruluşunun muhteşem bir hikayesi var. Osman Hamdi, uzun yıllar Fransa'da eğitim görmüş bir geç adam; babasının avukat olsun diye gönderdiği Avrupa'dan sanat adamı olarak dönmüş, Maria diye bir gelinle hem de. Sonradan sadrazamlık da yapacak olan Paşa babası ise hiç ödün vermeden yine devlet işlerine vermiş oğlunu. İyi derecedeki Fransızcası ve bitiremese de aldığı hukuk eğitimi de dolayısıyla yıllarca İstanbul'da  ve Osmanlı'nın Anadolu dışındaki topraklarında devlete hizmet vermiş Osman Hamdi.


Gönlünde ise hep sanat, biraz da arkeoloji varmış, kitaplar alır okur, kendince çalışırmış; ama Paşa babasının izninden çıkamamış. Fırsatları kollayarak padişahın da izniyle yurdışındaki büyük fuarlarda Osmanlı pavyonları (Büyük standlar) açmış, fuarlarda Türkiye'yi en iyi şekilde tanıtmak için uğraşmış, başarılı olmuş. Oralarda tanıştığı başka bir Maria için kendi Maria'sını boşamış, yeniden evlenmiş.


40'lı yaşlarına geldiğinde yabancıların Anadolu topraklarında yaptıkları kazılarda çıkan herşeyi apar topar kendi ülkelerine götürmesine daha fazla göz yumamamış, başka herkesi de bu duruma karşı çıkmak için ikna etmeye çalışmış. Kendisini ve çalışmalarını sonuna kadar maddi ve manevi desteklecek olan dönemin padişahı II. Abdülhamit'e bir kanunname hazırlayıp sunmuş, artık Osmanlının bu kazıları kendi yapması, çıkan buluntuları sahiplenmesi ve sergilemesi için izin koparmış. Başlangıçta hala çok yetersiz olan ve üç aşamada çıkan bu kanunu mükemmelleşmesi için yıllarca çalışmış, sabır göstermiş. Çokça eleştirilmiş, yabancı devletler 'Siz bu işi beceremezsiniz' deyip protesto etmişler, padişahı etkileyip kararından vazgeçirmeye çalışmışlar, tutucu halk ilk müze olarak kullanılan Çinili Köşk'te  sergilenen kral mezarlarını ve üzerindeki savaş resimlerini onaylamayıp tepki göstermiş. O sıralarda kurduğu yine bir ilk olan Güzel Sanatlar Akademisi'ndeki öğrenci tabloları, çalışmaları yakılmış, heykeller parçalanmış.


Yıllarca sabretmiş Osman Hamdi. Devlet adamlarına, halka, memurlara sanatı, önemini, arkeolojik buluntularımıza sahip çıkılması gerektiğini, müzecilik anlayışını anlatıp durmuş.


Yaşamının son yıllarında yaptığı Kaplumbağa Terbiyecisi'nin sırrı da buradan geliyor. Tablodaki sakallı adam, Osman Hamdi Bey'in kendisi. Boynunda ve elinde işi için kullandığı aletler var. Yerde ise kaplumbağalar. Çok yavaş hareket eden, öğrenmemek için direnen kaplumbağalar.. Terbiyeci, sabırla ve bir öğretmen edasıyla kaplumbağalara bakıyor, onları eğitmeye çalışıyor. İlişkiyi kurmuşsunuzdur. Kaplumbağaları yıllarca bilinçlendirmeye, çağdaşlaştırmaya çalıştığı insanların simgesi olarak çiziyor. Osman Hamdi Bey, tablosuyla kendi yaşamını özetliyor.


Alıntıdır: pusula gazetesi. Yazar: Derya Aydan (İstanbuldan Mektuplar)
 

Ekli dosyalar

  • 250px-Osman_Hamdi_Bey_001.jpg
    250px-Osman_Hamdi_Bey_001.jpg
    35.9 KB · Görüntüleme: 27
Cvp: Kaplumbağa terbiyecisi'nin sırrı

Hatta bu tabloyla ilgili daha önce konuşmuştuk. Belki arşivlerde kalmıştır. Tablodaki pencerenin konumu, içeri giren ışık ve hatta kaplumbağaların yerdeki dizilimi bile birşeyleri ifade ediyordu. Yani rastgele seçilmiş kuruglanmış bir tablo değil. Üstüne sayfalarca makaleler yazılmıştır :)
 
Cvp: Kaplumbağa terbiyecisi'nin sırrı

Bu da tablonun başka bir versiyonudur. Gercekten gorunus ve anlam bakimindan harika bir eser, Osman Hamdi Bey ise takdire şayan bir sanatçıdır.
 

Ekli dosyalar

  • 250px-Kaplumbağa_Terbiyecisi_vers2.jpg
    250px-Kaplumbağa_Terbiyecisi_vers2.jpg
    30.3 KB · Görüntüleme: 8
Cvp: Kaplumbağa terbiyecisi'nin sırrı

1906 ve 1907 tarihinde 2 versiyon olarak hazırlamıştır sanatçı.
Oryantalist ressamlar için normaldir bu durum fakat yakın tarihe kadar bu güzide eserden kimsenin haberi bile yoktur.
Tabi günümüzde paha biçilemez değerdedir.
Elbette ki bu şaheser hakkında yazılmamış yazı, yapılmamış yorum yoktur.
Fakat son olarak görülen bir yorum var ki diğer yorumların sonuna bir soru işareti koyar.
Osman Hamdi Bey'in bu eserinde; Fransız bir dergide 1869 tarihinde yayımlanan gravürden etkilendiğini, ilhan aldığını ileri sürmektedir.
Sanatçının Fransız kültürü ile iç içe oldu aşikar.
Fakat yorumalar da değinilen diğerbir nokta da, eserin fazlasıyla manalandırıldığı belki de sadece bir resim olduğu yönündedir.
Nasıl ki diğerleri farklı tarihçilerin, farklı farklı yorumlarıysa bu son yorumda onlardan birtanesidir.

Şahsen ben Osman Hamdi Bey gibi bir sanatçının derin anlamı olmayan boş bir resim yaptığını düşünemiyorum.
İlham almış olması muhtemeldir, iki resmi karşılaştırdığınız da sizlerde fark edersiniz.
Ama bunun yanında Yaşadığı dönemi, tarihi ve dönemin şartlarını bilen kişilerin kişiye özgü bir çok anlam çıkarabileceği de tartışılmaz bir gerçektir.
mailto:/1j/s/vumv9.jpg

Mesela İlk gördüğümde ki şahsi yorumum (2004): Batıda kaplumbağalara terbiyecisi koreografi yaptırabilecek seviyede eğitilmişken, Osman Hambi Bey henüz onları besleyerek yavaş yavaş ışığa (bilgelik) çekmeye çalışıyor.
Tabi artık bir çok yorumum var :)

Ama benim bu tabloda daha çok dikkatimi çeken ve sağlıklı bilgilere ulaşmaya çalıştığım nokta: 1. versiyonda mekan haarabedir, 2. versiyonda yenilenmiş bir mekan dikkat çekiyor. ??? Belkide anlatmaya çalıştığı şey buradadır!
 
Geri
Üst