Su kaplumbağası ne kadar büyür, yavru su kaplumbağası ne yer, kaplumbağa kaç yıl yaşar gibi merak ettiklerinizin yanı sıra hastalıkları, beslenmesi ve bakımı hakkında bir çok bilgiye sitemizden ulaşabilirsiniz.

Kırmızı yanaklı su kaplumbağası hakkında merak ettiğiniz tüm soruları sorabilir ve hızlıca cevap alabilirsiniz.

Üye Ol!

Kaplumbağalara Dair Bilgiler

kermit şarlot

Bronz 5 Üye
Katılım
23 Eki 2012
Mesajlar
29
GENEL BİLGİ

Kuzey Amerika Orta Batı kesimlerindeki bataklıklarda oldukça yaygın olarak bulunur. Ilık ve bol yeşilli suları severler. Bu kaplumbağaların en büyük özelliği yanaklarının iki yanındaki kırmızı-oranj lekelerdir, bu lekeler olgunlaştıkça kaybolur. Cinsiyetler kolayca ayırt edilebilir. Dişiler erkeklere göre daha uzun ve ağırdır. Boyları doğal ortamlarında yaşarlarsa, 16-25cm arasında değişebilir. Erkeğin alt kabuğu kuyruk kısmında daha içeriye dönük, dişinin ise daha düzdür ve erkeğin tırnakları dişiye oranla çok daha uzundur. Kuyruk erkekte uzun dişide kısa ve küttür. Yavru kaplumbağalar için 60 cm akvaryum ideal ölçüdür. Sabit ısı 26,5 derecede tutulmalı, ideal akvaryum boyu ilerisi de düşünülerek 100x40x40 cm edinilmesi tercih sebebi olmalıdır. UV lamba sürekli güneş ışığı görmeyen kaplumbağalar için önem taşır.
Kurutulmuş karides ve balık parçaları, kurt kuruları ve ufalanmış et parçacıkları, ufak toprak solucanları, kıvırcık salata parçaları ve küçük balıklar verilebilir. Ömürleri 20-25 yıl kadardır, olası sağlık problemleri gözlerde enfeksiyon ve kabuk yumuşamasıdır. Sularına vitamin, kabuklarına zaman zaman yumuşak bir fırçalama yapılmalıdır.


KAPLUMBAĞALARDA CİNSİYET AYRIMI

Kaplumbağalarda erkeklerle dişileri ayıran en önemli özellikler; Dişilerde kloaka kuyruk kökünde son bulur, erkeklerde kuyruk dişilere göre daha uzun ve kalındır. Çiftleşmeyi kolaylaştırabilmek için karın altı kabuğu erkeklerde daha kuvvetli ve içe doğru çöküktür. Erkeklerde ön bacak tırnaklarından bir tanesi dişiyi çiftleşme anında kavrayabilmek için daha uzundur.
Hayvanat bahçesi gibi yerlerde cinsiyet tayini kan analizleriyle yapılmakta hayvanın dişi ve erkek olduğu öğrenilmektedir. Kandaki Östörojen ve Testesteron hormonları seviyelerine bakılır.
Avrupa kaplumbağalarında cinsel olgunluk 12 yaşlarında başlar.


KAPLUMBAĞALARIN YUMURTA ve KULUÇKA ZAMANI

Yumurtadan yavru çıkma süreleri 2-3 ay sürmektedir. Testusdo gracea (Tosbağa) kaplumbağalar 2-3 cm boyunda 6-12 adet yumurta yaparlar. Tatlı su kaplumbağaları ise 3-12 beyaz uzun şekilli yumurta yaparlar. Yavrular ise 2-3 ay süre sonra yumurtadan çıkarlar. Kaplumbağaların tüm çeşitleri yumurtalarını toprağa bırakırlar. Kara ve Tatlı Su kaplumbağaları yaşadıkları doğal çevrede uygun bir ortamı seçerek eştikleri çukurlara yumurtlarlar ve üzerini toprakla örterler. Deniz kaplumbağaları hayatlarının çoğunu denizde geçirdikleri için Dünyanın belirli kumsallarında kıyıya çıkarak; kumsalda eştikleri çukurlara yumurtlarlar. Genelde bu işlemide geceleri yaparlar.
Sürüngenlerin cinsiyetlerinin belirlenmesinde kuluçka dönemi çevre ısısının etkili olduğu yönünde bir çok araştırma yapılmıştır.
Ülkemizin Akdeniz ve Ege kıyılarında deniz kaplumbağalarının yumurtalarını bıraktıkları dünyaca ünlü kum plajları bulunmaktadır. Dalyan, Dalaman, Fethiye, Patara, Kumluca, Belek, Kızılot, Demirtaş, Gazipaşa, Göksu Deltası, Kazanlı, Akyatağan, Samandağ gibi bölgeler deniz kaplumbağalarından Caretta Caretta ve Cheloniamydas'ın ana vatanlarıdır.
Çiftleşme isteği mevsimine bağlıdır. Tropik ve subtropik iklim koşullarına göre değişiklik gösterir. Ayrıca dış ortam koşulları da bu olayı etkilemektedir. Genelde kaplumabağalar nisan ayının başından, mayıs ayının sonuna kadar çiftleşirler. Bu dönemde günlerin uzun olması ve güneş ışığının fazlalığı önemli rol oynamaktadır. Ultraviyole ışınların, kaplumbağaların yaşamlarındaki çiftleşme ve yumurtadan yavruların çıkması gibi fizyolojik olaylara etkisi oldukça fazladır. Dişiler çiftleştikten sonra spermi 4 yıl gibi süre ile saklayabilirler.


KIŞ UYKUSU

200 milyon yıldan bu yana yaşamayı başarmış olan kaplumbağalar adaptasyona örnek verilebilecek birçok değişikliğe uğramışlardır. Kara yaşamından suya geçmişlerdir. Parmaklar arasında perde şekillenmiş; deniz kaplumbağalarında ise ayaklar palet şeklini almıştır.

Kaplumbağalarda görülen kış uykusu ise içgüdüsel bir davranıştır. Bu davranış da dölden döle geçer. Davranış, gerekli uyarılar alındığında ortaya çıkar.
Kara ve su kaplumbağaları doğada bulundukları iklim kuşağına göre kış uykusuna yatarlar.

Deniz kaplumbağaları ise göçmen hayvanlar oldukları için kış uykusuna yatmazlar. Tabii ki bu iç güdünün ortaya çıkışına sebep olan faktörlerin başında, iklim (havaların soğuması) yiyeceklerin azalması gelmektedir. Kış uykusu davranışı: Hayvanlar, kendilerini korumaya almaktadır. Doğada orta, orta ve kuzey yarım küre, Anadolu, Balkanlar, Orta ve Kuzey Avrupa vb. yerlerde yaşayan kaplumbağalar EKİM-MART ayları arasındaki 5-6 aylık sürede kış uykusuna yattıkları görülmektedir. Kış uykusuna yatan hayvanlardaki belirtiler: Doğal ortamda kuytu ve karanlık yerlere gizlenme ve su ve yiyecek tüketmeme, hareket etmeme şeklinde ortaya çıkar.

Günümüzde kaplumbağalar evde beslenen hayvanlar arasına girmiştir:Ev ortamında kaplumbağa besleyenlerin ise karşılaştıkları en önemli sorunlardan biri kış uykusu dönemidir. Çünkü bu dönemde kaplumbağalarda sıkça ölüm olaylarına rastlanmaktadır. Yukarıda söz edildiği gibi, kaplumbağa beslemekteki başarı onun doğasını çok iyi bilmek ve mümkün olduğu kadar doğal yaşam ortamına benzer ortamlar hazırlamakla artabilir. Doğal ortamda soğuk hava, az veya çok güneş ışığı, yağmur, toprak vb. aklımıza gelebilecek birçok şey mevcuttur.

Evde veya işyerimizde ise bunların hiçbiri yoktur. Sadece soba veya kaloriferle ısıtılmış bir oda ve birbirine çok benzeyen küçük, içinde birkaç taş parçası ve su olan bir kap veya akvaryum.

Kaplumbağalar poikliotermik vücut ısısına sahip hayvanlardır. Yani vücut ısılarını ortama göre ayarlayan hayvanlardır. Kaplumbağaların sindirim enzimlerinin aktiviteleri, çevre ısısı 22ºC altına düştüğünde azalmaktadır. Bu durumda hayvanın yemeden kesildiği ve hareketsizleştiği gözlenir. Bu durumda evde beslenen kaplumbağaları dikkate alırsak bunların çoğu tropikal bölge hayvanlarıdır. kendi doğalarında böyle bir ısı ve güneş ışığı eksikliği yaşamamaktadırlar.

Bu tür kaplumbağaları yarı aktif ve pasif durumdan kurtarmak gerekmektedir. Ya tam aktif tutmak; bunun için bulunduğu yerin ısısını 22°C' nin üzerinde tutmak , güneş ışığından direkt yararlanmadığı için bir ültraviyole lamba koymak gerekir. Ya da hayvanı içinde az miktarda su bulunan bir kapla üzerine örtü örterek 10°C' lik, evin en karanlık ve serin yerinde mart ayına kadar bekletmek gerekir. Kış uykusuna yatırılan kaplumbağalar oda ısısı 22°C üzerine çıkarılarak 1-2 gün sabit ısıdaki ortamda aktif getirilmektedir.

Küçük kaplumbağalarda birinci yol tercih edilmedir. Çünkü hayvanların beslenmeye ihtiyacı vardır. Büyüklerde ise ikinci yöntem tercih edilebilir.

En ideali ise terrarium adını verdiğimiz; ısısı ayarlanabilir ultraviyole lambası olan ve tropikal ortamı yaratabileceğiniz akvaryumlarda hayvanları beslemektir.


KAPLUMBAĞALARIN BESLENMESİ

Kaplumbağalar genel olarak etçil ve otçul olarak beslenmeye uygun sindirim sistemine sahiptirler. Doğada böcek , solucan, üzüm, karpuz, domates, kıvırcık ve sarı çiçekli bitkileri yiyerek beslenirler.
Kaplumbağaların beslenmesinde dikkat edilecek en önemli hususlar:
1-3 yaş arası kaplumbağalar vücut gelişimlerini tamamlamaları için protein ağırlıklı besin maddeleri almaları gerekmektedir. Bundan dolayı sürekli beslenmeli 6-7 yaşına kadar kış uykusuna yatırılmamalıdır.
Yemlerinde Kalsiyum ve Fosfor dengesine ve vitamin ihtiyacına göre gerekli katkılar ilave edilmelidir. Ayrıca su kaplumbağaları yiyeceklerini suda almaktan hoşlanırlar.En çok sevdikleri yiyecekler arasında kurutulmuş karides gelir.
Evde beslenen kaplumbağalara hazır yemler vermek daha uygundur.Kaliteli markaların kaplumbağalar için yemleri var.Mutlaka kullanın.


BAKIM

Evlerimizde beslediğimiz tropikal su kaplumbağaları için gereken en önemli şey suyun temiz tutulması ve ısının bir ısıtıcı yardımıyla 27-28'C ye sabitlenmesidir.Bu kaplumbağalar en fazla suda bulunan mikroplardan etkilendikleri için su değişimlerinin düzenli olarak aksatılmadan yapılması gerekir.Eğer buna dikkat edilmezse kaplumbağalarımız sudaki kirlilikten dolayı hastalanacaktır.Bunun sonucunda göz körlüğüne,hatta ölüme kadar gidebilen durumlar oluşmaktadır.
Başka bir önemli konu ise kaplumbağaların yeterince gelişemeden satışa çıkarılmalarıdır.Kabuk gelişimlerini daha tamamlayamadıklarından dolayı maalesef çoğu bilinçsiz bakım yüzünden telef olmaktadır.Burada bizlere düşen görev;kabuklarının gelişebilmesi için kaplumbağalarımıza düzenli olarak güneş banyosu yaptırtmaktır.Eğer böyle bir imkanımız yoksa piyasada ultraviole(UV)lambalar satılmaktadır.Bu lambalar güneş ışığının yerine geçer ve kaplumbağaların gelişimine katkısı büyüktür.Bunlardan mutlaka bir tane edinmeliyiz.
Diğer problemlerden bir tanesi ise kaplumbağaların ortasında palmiye bulunan,ada şeklinde küçük plastik kaplarda beslenmeleridir.Bu ortamlar çok sağlıksızdır ve kaplumbağaların çoğu böyle ortamlarda telef olmaktadırlar.Onlar için en iyisi ileride büyüyeceklerini de göz önüne alırsak 100x40x40 ölçülerinde bir akvaryumdur.Yalnız akvaryumu almakla da iş bitmiyor.Daha önceden de söylediğim gibi mutlaka bir tane de ısıtıcı edinmeliyiz.Ayrıca kaplumbağaların üzerine çıkıp dinlenebileceği,kuruyabileceği bir kısmı suyun dışında kalacak şekilde kayalar da konmalıdır.Son olarak da bir filtre edinirsek ideal ortamı yaratmış oluruz bu sevimli dostlarımız için...Hem böylelikle filtreler sayesinde suları daha da geç kirlenecektir.


PÜF NOKTALAR

Kaplumbağalarla nasıl arkadaş olunur?

Su kaplumbağalarınızın kendilerini evlerinde hissetmeleri istemez misiniz? Aslında bu hiç sorun değil, yeter ki onlara doğal yiyecekler, bakım ve iyi bir ortam sunun. Ancak dikkatli olun çünkü yeni ''ev arkadaşınız'' memnuniyetsizliğini dile getirebilecek sesler çıkaramaz. Bu rehber sizlere su kaplumbağalarınıza nasıl bakmanız gerektiğini gösterecektir. Önerilerimize ne kadar çok dikkat ederseniz, kaplumbağalarınız da bir o kadar size bağlanacak ve sakin evcilleriniz olacaktır.

Su kaplumbağaları ne zamandır varlar?

Su kaplumbağalarının ilk 200 milyon yıl önce ortaya çıktıklarını biliyor muydunuz? İnsansoyunun ancak 10 milyon yıl olduğunu düşününce bunun ne kadar uzun bir süre olduğunu anlayabiliriz. Su kaplumbağaları her türlü jeolojik-tarihsel gelişmeleri sağ salim atlatmışlardır ve görünüşleri çok az değişmiştir.

Acaba bundan dolayı mıdır ki masallarda ve mitolojik öykülerde sıkça kaplumbağalardan bahsedilir. Kaplumbağalara hep bilgelik, mutlu bir yaşlı dönem ve sağlam bir karakter atfedilir. Zeki hayvanlar olarak anılır ve Kızılderili inanışına göre kainatı da sırtlarında taşırlar. Ne yazık ki çoğu ihmalkarlık sonucu erken yaşta ölümlere maruz kalıyorlar.


HASTALIKLARI VE TEDAVİSİ

AKCİĞER ENFEKSİYONU

Semptomlar : Sesli, düzensiz ve zor nefes alıp vermek, burnunda oluşan baloncuklar, hareketlerde değişiklik, verilen yem ve besinleri kabul etmeme, su üzerinde kalmakta zorluk , yem yememe ve uzun süreler kara kısmında hareketsiz yatma gibi semptomlar görülür. Bunun nedenlerini sıralayacak olursak; çok soğuk ortamlarda barındırmak, hava akımının olduğu bölgelerde bulundurmak.

Soğuk algınlığı genellikle sıcak su içinde bulunan kaplumbağanın soğuk havayı içine çekmesinden kaynaklanır. Bunun anlamı eğer kaplumbağanızı güneşlendiriyorsanız bu ihtimalide göz önünde bulundurarak daha dikkatli olmalısınız.

Solunum yolları hastalıkları serbest bakım yapılan kaplumbağalardada görülür. Mevsim değişim zamanlarında hava sıcaklığının hızlı değişimi bundan büyük rol oynar.

Hastalığı soğuk algınlığı ise iyileşim sürecini hızlandırmak için hemen eksiklerinizi giderin (Isıtıcı, kuru alan ısıtıcısı vs.) .Soğuk algınlığı durumunda su kaplumbağasınızı, eğer yanında başka su kaplumbağaları var ise onlardan ayırıp, başka bir akvaryuma alın ve 28-30 derece sıcaklıkta bakıma alın.

Soğuk algınlığı olup olmadığından emin değil iseniz hemen bir veterinere gidin ve kesin cevaplar arayın. Akciğer enfeksiyonunda uygulanan tedaviyi eviniz de uygulamanız yor olacaktır. 3 gün süresince 5 kere olmak üzere arka bacak (baldırdan)antibiyotik iğnesi vurulması gerekmektedir. Antibiyotiğin etkisi ancak su ve kara sıcaklığının 33 derecede tutulduğu zaman görülür, buna tedavi süresince çok dikkat etmek gerekir.

KABUK DEFORMASYONU

Kabuğun olması gerekenin aksine değişik şekillere girmesi, çukurlar veya yükseltiler olması ve en sıkça görülen hörgüç şeklini almasıdır.

Bunun ana nedeni vitamin ve kalsiyum alımında ki eksiklikler olarak gösterilebilir. Üretim esnasında UV ışık eksikliğide bu sebepler arasına girer bununla beraber yeni doğmuş kaplumbağaların çok hızlı büyümesi, çok fazla ve çok proteinli besinler verilmesi, çok sıcakta tutulması gibi hatalar kabuk deformasyonunda büyük rol oynarlar.

Kabuk deformasyonu durumunu farkettiğinizde kaplumbağanız için hazırladığınız menünüzü değiştirmeniz gerekir. Deformasyonları eliniz düzeltmeye çalışmayın bu iç organlara zarar verebilir. Bundan sonra bu şekilde kalması ve yemlerinin düzenlenmesi yapılacak tek tedavi olacaktır. Bu konu ile alakalı olan su kaplumbağalarında raşitizm i okumanız size yardımcı olacaktır.

FELÇ DURUMU

Su kaplumbağanızın bazı bölgeleri hareketsiz kalıyor veya hareket etmekte zorluk çekiyorsa. Örn; Arka bacakları içe çekili kalması, yavaş hareketler ve titremek olarak verebiliriz. Çeşitli nedenler bu duruma yol açabilir. Travmalar yanında, enfeksiyonlar, zehirlenmeler, sinir sisteminde ki bozulmalar yaralanmalar veya B vitamini eksikliğine bağlı olarak felç durumu ile karşılaşılabilir. Tabiki bütün hastalıklarda olduğu gibi veteriner ile iletişimde olmak gerekmektedir. Vitamin B desteği verilerek bazen bu felç durumlarını çözmek mümkündür. Eğer felç olduğunu biliyorsanız kesinlikle çiğ balık ile besleme yapmayınız. Çiğ balık antivitamin B içerir buda vitamin B eksikliği yaratır ve hastalığın devam etmesini ilerlemesini sağlar.

GÖZ ENFEKSİYONU
Su kaplumbağasının gözleri sürekli kapalı ve göz çevresi şişiktir. Gözleri açıldığında ise göz beyazlarında kızarma görülür. Göz kenarlarında iltahaplanma veya benzer sıvı birikimi olduğu görülür. Bu hastalığın başlıca nedenleri ; kaplumbağanın hava akımında (cereyan) kalması veya çok soğuk ortamda bakımından kaynaklanır. Erişkin olmayan kaplumbağalarda Vitamin A eksikliğinden bu durumun ortaya çıkmasıda mümkündür.

Tedavi uygulanmadan önce 28-30 derece sıcaklıkta iyice kurumasını beklemeliyiz. Tabiki bu işi diğer kaplumbağalarınızdan ayrı bir yerde uygulamalısınız. Göz çevresine antibiyotik etkili göz kremini (örn: terramycin) göz kapağına uygulamalısınız. Bu işlemi yaptıktan sonra hemen suya koymayın 5 dakika kadar karada kalmalı ve etkisini göstermeli ardından suya bırakılmalıdır.

Not : göz şişmesi akciğer enfeksiyonu – iltahaplanmasının haberciside olabilir.

HEXAMİTLER

Tek hücreli parazitlerin bağırsak yollarından genital organa kadar olan bölüme yerleşmesidir ve budurum su kaplumbağalarında genellikle ishal bununla beraber çok sık görülen böbrek rahatsızlıkları ile kendini gösterir. Su kaplumbağalarına yerleşen bir çok parazit için tedavi yolları vardır ama problem bunları teşhis etmektir. Bu parazit türünü teşhis etmek için kaplumbağalar (sürüngenler)konusunda uzmalık yapmış veterinerlere ihtiyacınız var. Bu teşhisten sonra çözümü olan parazit türleri için tedaviler uygulanır.

İSHAL

Su kaplumbağalarında eğer dışkı sıvı ise bu hastalık teşhisini koymak açıkçası görmek kolay değildir. Ama genellikle bunu anlamak için görmek değil kokusunu almak yeterli olur, gerçekten kötü kokar ve bu kokuyu hissetmemeniz zordur ve bu kokuyu aldığınızda birşeylerin yolunda gitmediğini düşünmelisiniz. İshalin nedenlerinden biri yanlış beslenmeden kaynaklanmasıdır. Verilmemesi gereken besinlerin verildiğinde bağırsaklarda sindirim-boşaltım sisteminde sorunlar yaratmasından kaynaklanır. Bunun yanında sindirim sisteminde oluşan iltahaplanma, parazitler (kurt,hexamit) veya bağırsakta çeperinde oluşan hasarlar yaralanmalarda ishalin nedenleri arasındadır. Bunu kontrol etmenizde mümkündür. Kaplumbağanızı tartın ve 1 hafta içinde kilo alıp verişini kontrol edin kilo verimi durumunda bu sorunla karşı karşıya olabilirsiniz. Bu konu hakkında tedaviyi veterineriniz tam teşhisi koyup verecektir.

KABUK YUMUŞAMASI

Kabuk yumuşaması durumunda; kabuğa biraz bastırdığınızda lastiğimsi bir esneme ileri aşamalarında bastırdığınız bölgede iz kalması, bu hastalığın habercilerindendir. Bu hastalığın ana nedeni UV ışığın eksikliğinden oluşan Vitamin D eksikliği ve kalsiyum alımındaki azlık olarak açıklanabilir.

Tedavi yolu olarak hemen yemleri ile beraber vitamin ve kalsiyum alımı sağlanmalı ve UV ışığı yansıtılmalıdır(UV florasan, spot vb..). Veterinerde ek olarak D3 iğneside yaptırılabilir. İyileşme şansı yüksektir buna rağmen kabukta formsuzluk kalıcı olabilir veya tam tersi de olması olasılığı vardır, bunun için kesin birşey söylenemez.

LEGENOT

Hamile kaplumbağanız kuru alanda toprağı kazmaya başladıktan sonra , yumurtalarını bırakamıyorsa, kazdığı bölgede oturuyor ve dengesiz veya huzursuz davranışlar içerisinde ise, yemi kabul etmiyor ve solunum da zorluk çekiyor ise legenot olma ihtimali oldukça yüksektir. Biraz el becerisi ve tecrübe ile dişi kaplumbağanızın arka bacaklarını geriye doğru çekip bir elimizle bacaklarını tutarken diğer elin işaret parmağı ile arka kabuk açıklığına biray bastırarak yumurtaları hissedebilirsiniz. Tabiki her zaman olduğu gibi en sağlam yol veterinerde röntgen veya ultrason ile sıkışmış yumurtaların görmek olacaktır.

Legenotun sebelerini sıralayacak olursak; Yumurta bırakımı sırasında rahatsız edilmesi stres içine dokulması, yumurta bırakacağı alanın uygun olmaması, yer sıcaklığının uygun olmaması, yumurtalıkların enfeksiyon kapması gibi sebepler gösterilebilir.

Ortam sıcaklığı ve nem en iyi şekle getirildikten sonra kaplumbağanızın karın bölgesi sıcaklığını yükseltin, sıcak su duşu (30 derece) yaptırın ve veterinerinize kalsiyum iğnesi vurdurtun tam kesin olmasada bu şekilde yumurtaları bırakması mümkün. Diğer bir yol ise oxytocin tedavisi yani ignesidir. Bu sancılanmayı sağlar ve bu şekilde yumurtaları çıkarması sağlanır ve en son tedavi yolu olarak operasyon olarak yumurtalar çıkartılabilir. Bu operasyon olacak ise kısırlaştırmayıda yaptırmanız mümkündür, neden kısırlaştırma? Legenot, bir den fazla kez karşılaşılabilecek bir rahatsızlıktır. Herşeyden önce üretim düşünmüyorsanız bu tür operasyonlar sizin ve dişi kaplumbağanız için en akıllıca yol olacaktır.

KABUK NEKROZU

Kabuktaki küçük yaralanmalarda bile belli başlı bazı mikro organizmalar (bakteriler, mantar, Algler vs..) yaralı bölgeye yerleşirler. Bu organizmaları yerleşmesi ile birlikte iltahaplanma, enfeksiyon oluşur ve kemiğe kadar ulaşaşabilir. Nekrozun tedavisi için veterineriniz bu bölgeyi kullanılması gerekli araç gereçler ile kazımak suretiyle temizlenir ve antibiyotik tedavisi ile bu organizmanin gelismesi durdurulup, yaranın iyileşmesi sağlanır.

KABUK DÖKÜLMESİ

Bu durum aslında bir hastalık değil büyüme ile alakalı ve tüm sürüngenlerde görülen oldukça normal bir vücut reaksiyonudur. Sırt ve karın kabuklarında deri değişimi kabuktaki her bir segmenin tek tek dökülmesi ile gerçekleşir. Dökülen kabuk parçalarının altında ki yeni kabuk parçaları hazır hale gelmiş olur. Bu durumu hastalık sanan kaplumbağa severler olabilir. Önemli bir noktada kabuk değişiminde kaplumbağanıza yardımcı olmak isteyebilirsiniz bu pek sağlıklı değildir. Bırakın kabuklarını kendisi atsın.

KULAK ENFEKSİYONU

Bir çok su kaplumbağası besleyen arkadaşımız bu durum ile karşılaşmıştır. Buna belki bakım konusunda ki bilinçsizlik, belkide alımından bu yana olan yanlış yönlendirmelerden dolayı.
Su kaplumbağasının yanağındaki şişlik;
Neden ; soguk suda bakım ve temizlik problemi
Semptomları ; Yanak ve kulak çevresinde şişme
Tedavi ; Bunu ölçeklemek için su kaplumbağanızı tartmanız gerekmektedir. 1 kg gelen su kaplumbağanıza, 1 ml doxyhexal uygulanması gerekir, bu ölçeklemeye göre miktarı artırır veya azaltabilirsiniz. Bu tedavi 3 güne yayılır ve eşit aralıklar ile 5 kez arka bacak (baldırdan) bu antibiyotik verilmelidir. Mutlaka uygulanması gereken bir önemli nokta ise su ve akvaryum içi hava sıcaklığı 33 dereceye sabitlenmelidir,mesela akşamları akvaryum kapaklarını kapatabilirsiniz. Aksi takdirde antibiyotiğin hiç bir anlamı kalmaz ve iyileştirici etkisini göstermez. Eğer iyileşmede problem çıkar ve gerekirse 2. 1 yol daha var buda iğne ucu ile şişlik bölgeye ufak bir delik açılır (nokta gibi) iltahab bu şekilde dışarı çıkar veya sertleşmiş olma durumuna göre skalpel (neşter) yardımı ile ufak bir çizik açılıp sertleşmiş iltahap çıkarılır. Bunun ardından tekrar doxyhexal yukarıda anlattıldığı gibi uygulanır.
Tabiki bu uygulamayı veterinerizin yapması en uygunu olacaktır.

VİTAMİN EKSİKLİĞİ

Vitamin eksiklikleri bir çok hastalığın ana nedenleri arasında yer alır. Su kaplumbağalarına yemlerini verirken düzenli olarak vitamin desteği yapılmalı aksi takdirde vitamin eksikliğinden oluşan hastalıklarla uğraşmak zorunda kalınılabilir. Bir çok kişi kaplumbağalardaki vitamin ihtiyacını göz ardı etmektedir ve bazen geri dönüşü olmayan hastalıklara kaplumbağalarını kurban etmektedirler. Dozunu aşmadan çeşitli vitamin ve mineral alımını yaptırmanız kaplumbağanız ile beraber uzun zamanlar sağlık içinde vakit geçirmenizi sağlayacaktır.
Vitamin A nın Fazla dozlarda alınması
Bazı vitaminlerin fazla verilmesine bağlı olarakta hastalıklar oluşmaktadır. Vitamin A nın fazla alımında su kaplumbağası sürekli sık aralıklar ile deri değişimi yapar bu alttaki derinin tamamen oluşumu bitirmeden olabildiği için kimi durumlarda tehlikeli olabilir.
Vitamin D3 fazla dozlarda alımı
Vitamin D3 kaplumbağalar için çok önemli olmasına karşın fazla alımında oluşabilecek problemler vardır. Fazla dozda alınan D3 vitamini kemiklerde kireçlenme yapar. Kabukta yumuşamalar oluşur ve buna bağlı olarak kanamalar oluşur. Bu son durum ile karşılaşılması durumunda yemlenirken verilen vitamin D yi hemen kesmeniz en uygun yol olacaktır.
Vitamin A eksikliği
Vitamin A eksikliği bağışıklık sisteminde zayıflık yaratacak ve en ufak hastalığı kapma durumu söz konusu olacaktır.
Vitamin B eksikliği
Su kaplumbağasında dengesiz hareketler, bacaklarda ve göz kapaklarında felçliymiş gibi olan davranışlar eksikliğin işaretçisidir. Bu durumlarda vitamin B komplex ile desteklenmelidir.
Vitamin C eksikliği
Bu eksiklikte infeksiyon kapma ve çabuk hastalık kapma söz konusudur. Bunun yanında ağzın iç tabakasında kanlanmada vitamin C eksikliğinin göstergesidir.
Vitamin D eksikliği
Vitamin D eksikliğinde kabuk ve kemik yumuşaması görülür, dozu aşmayacak şekilde vitamin d takviyesi yapılmalı ve UV ışık verilmelidir (Güneş, UV lambalar)

BEYAZ LEKE

Bu bir mantar hastalığıdır ve genellikle küçük erişkin olmayan kaplumbağalarda görülmektedir. Oluşma noktaları genellikle deri üzeri ve kabuğun karın bölgesinde olmaktadır. Buna bağlı olarak yem yememe ve tırnaklarda dökülme meydana gelmesi görülür. Bu hastalık farkedilği anda veterinerde tedavi uygulanmalı ve sizde evinizdekısa tuzlu su banyoları ile tedaviye destekçi olmalısınız.

Alıntıdır
Maxicep.com
 
Cvp: Kaplumbağalara Dair Bilgiler

Bunların hepsi zaten sitede var ama yinede teşekkürler :)
 
Cvp: Kaplumbağalara Dair Bilgiler

öylemi?Neyse kaplumbağalar hakkındaki bilgileri tekrardan hatırlamış olduk
 
Cvp: Kaplumbağalara Dair Bilgiler

yazı güzel ve faydalı yalnız D3'ün kabuk yumuşaması yapmaz ve kemikte kireçlenme olmaz. yumuşak doku yani kıkırdak üstünde kireçlenme yaparak eklem oynamalarını kısıtlar. alıntı yaptığın yer karıştırmış. sindirim sisteminde bozukluk ve böbrek taşı oluşumuna neden olur. yüksek dozajda bu kısımda kanamalar hasıl olur. kalsiyumu vücutta tutar oranını yükseltir. bu sebeple yukardaki hadiseler cereyan eder. bir o kısım yanlış olmuş gerisi güzel.
 
Geri
Üst