Su kaplumbağası ne kadar büyür, yavru su kaplumbağası ne yer, kaplumbağa kaç yıl yaşar gibi merak ettiklerinizin yanı sıra hastalıkları, beslenmesi ve bakımı hakkında bir çok bilgiye sitemizden ulaşabilirsiniz.

Kırmızı yanaklı su kaplumbağası hakkında merak ettiğiniz tüm soruları sorabilir ve hızlıca cevap alabilirsiniz.

Üye Ol!

aa

bumble bee

Bordo Bereli
Katılım
24 Tem 2013
Mesajlar
1,134
Merhaba arkadaşlar.

Forumda çelşitli başlıklarda su kaplumbağası hastalıkları hakkında bilgiler mevcut. Hem hepsini bir başlık altına toplayıp rahat bir genel bakış ve bilgi sağlamak hem de bilgi bulunmayan hastalıklar hakkında da bilgi vermek istedim. Emre ve Cem abilerin de katkılarıyla hazırladığım bu yazı inşallah birilerinin kaplumbağalarına derman olur.

Genel olarak dış çevrelerden bakışlarda, "kaplumbağa işte ne olacak kabuğu sayesinde bir şey olmaz onlara" yaklaşımlar olsa da, maalesef hiç de öyle göründüğü gibi değildir. Hassas bir bünyeye sahip olan bu hayvanlar en ufak üşütme, su kirliliği ve psikolojik durumlardaki rahatsızlıklarında kalıcı hasarlar meydana getirebilecek hastalıklara yakalanabilirler. Buradaki ilk yapılacak ise yakalandığı hastalığı en kısa sürede belirleyerek gerekli tedaviyi uygulamak veya bir veteriner hekime getirerek fikrini almak, gerekirse operasyona tabi tutturmak. Unutmayalımki onların yardımına bizden başkası koşamaz ve ilk müdahaleyi geç yapmamız bazen fayda etmemektedir.

Hastalıların genel olarak kendini gösterme sebepleri;

* Yüzme alanının yeterli olmaması
* Filtre kullanılmaması/ kullanılsa da akvaryumda ki kapasiteye yeterli olmaması ve buna bağlı olarak kirlenmiş su
* Akvaryum içerisinde bulunan plastik ürünler, renkli taşlar vb. salınım yapabilecek aksesuarlar bulundurmak
* Kuru alan eksikliği
* Kuru alanı ısıtacak bir spot lamba ve Doğadan güneş vasıtasıyla aldıkları d vitamini ve kabuklarının gelişimi için önemli olan Uva- Uvb lamba eksikliği ( yazın bir nebze güneşe çıkartarak halletsekte, sonbahar ve kış boyunca devit-3 ilacını kullanamayız. Bu sebepten ötürü bu lambayı temin etmemiz gerekiyor)
* Su ısısının 26-28 derece altında olması (Su ısıtıcısı eksikliği)
* Akvaryum dışında mikrop kapma olasılığı yüksek olan halı, beton vb. gibi yerlerde gezdirmek
* Sevmek amacıyla elimize sık sık aldığımızda oluşacak psikolojik rahatsızlık
* En önemli ve başlıca nedeni ise "Ölüm kabı/fanusu" olarak adlandırdığımız plastik kaplarda bakılmasıdır. Eğer bir hevesle kaplumbağa besleyeyim derseniz ve ucuz yollu diye bu kapları kullanacaksanız, bana göre katil olmak için insan illa insan öldürmek gerekmez bilinçli bir şekilde size bir zararı olmayan hayvanı öldürmeniz aynı etkidir ve bu kap hayvanların hemen olmasa da ağır ağır ölmesi için yeterlidir. Lütfen onlara gerekli değeri vererek uygun ortamlarında besleyelim.

Salmonella Bakterisi: (İlk olarak bizim için tehlike oluşturabilecek durumdan bahsedelim )

İlk olarak 1885'te domuzlarda keşfedilen bu bakteri, Kaplumbağa ve birçok sürüngenlerin bağırsaklarında bulunur. Yedikleri besinlerin sindirilmesi için kaplumbağalarda bulunan bu bakteri onlar açısından bir problem oluşturmasa da bizler için tehlike oluşturabilecek bir durumdur. Özellikle çocuk ve yaşlılar açısından ölümle sonuçlanabilecek tehlike arz eden bu bakteri, Yetişkin ve sağlığı/ bağışıklık sistemi iyi olan kişilerde ufak baş ağrıları, kusma, ishal gibi geçiş süreci gösterebilir.

Su kaplumbağalarının dışkılarında da bulunan bu bakteri, akvaryum geneline de yayılır. Bu sebeplerden ötürü evde bulunan küçük kardeşlerimiz/ gelen akraba ve misafir çocuklarını akvaryuma yaklaştırmama/ su ile el temasını kesinlikle engellemeliyiz.

Bizler ise mutlaka kaplumbağalarla temas/ akvaryum temizliği, su ile temas hallerinde bol sabunla ellerimizi yıkamalı ve yıkamadan önce kesinlikle bir şey yememeliyiz. Bunun yanında el derimiz veya su ile temas edecek yerlerimizde kesik/yara türü rahatsızlıklarda eldiven yardımı ile işimizi halletmemiz en garantisi olacaktır. Bilinçli bir hayvan sever olarak bu konuya özen göstermenizi tavsiye ederim.

Akciğer enfeksiyonu:

Genellikle en çok rastladığımız hastalık türüdür. Başlıca nedeni; Vücut ısılarının gerekli/ belirlenmiş bir derecenin altına düşmesinden kaynaklanır.
Detaya yaymak gerekirse;

* Su sıcaklığı 26-28 derecenin altında olması
* Akvaryum dışında hava akımına maruz kalmaları
* Kuru alan ısıtıcı lambanın eksikliği
* Mikrop kapabilecekleri alanlarda bulundurulması ve kirli su ortamında bulunmaları

Belirtileri genel olarak;

* Kuru alanda olağandan fazla zaman geçirmesi
* İştahsızlık
* Alt kabukta pembeleşme
* Düzensiz/dengesiz bir biçimde yan/eğri yüzmesi
* Dibe dalmada zorlanma
* Nefes alışverişlerin de düzensizlik
* Nefes alırken hırıltı sesi çıkarması
* Kuru alanda ağzını sık ve seri esner gibi açıp kapaması
* Hapşırmaya benzer bir durum
* Gözlerde şişlik
* Ağız kenarında beyaz salya/mukoza

Yalnız bu hastalığın ilerleme durumuna göre 3 seviyesi bulunmaktadır.

İlk seviyede; İştahsızlık, alt kabukta pembeleşme, kuru alanda olağandan fazla kalması ve hapşırma durumları görülür.

İkinci seviyede; Dibe dalmada zorlanma, Eğri yüzme ve alt kabukta pembeleşme ve koyuya gitme durumları görülür.

Üçüncü ve son seviyede ise hırıltılı nefes alıp vermesi ve agız/ burun kenarlarından beyaz salya durumu görülür. Burada önemli olan nokta ise mutlaka hastalığı erken teşhis etmemiz ve durumuna göre erken müdahale gerçekleştirmemiz lazım. Son seviyeye kadar fark edilmeden ilerlemiş bu hastalığın geçmesi zor ve zaman alır. Çoğu zaman ise ölümle sonuçlanır.

Tedavi süreci;

Kesinlikle fark edilir edilmez veteriner hekime gösterilmeli, antibiyotik tedavisine başlanılmalı ve gerekirse operasyon uygulanmalıdır. Burada tek tek antibiyotik çeşitlerini yazmayacağım çünkü bir anlık gafletimize gelip de veteriner tavsiyesi almadan uygulamaya kalkarız. Bu antibiyotikler iğne yoluyla vücuda da uygulanabileceği gibi, yemlere yine şırınga yoluyla damla hesabı da yapılır. Antibiyotik durumu dışında bizim ortamları konusunda yapacaklarımız ise;

* Su seviyesini 2-3 derece yükseltmek (Veteriner de bilgi verecektir ama antibiyotik uygulma durumunda 33 derece olması idealdir)
* Tedavi süresince kuru alan lambası açık kalmalı ki kuru alanda kalma istekleri fazla olduğundan su- kuru alan ısı farkının önüne geçelim
* Normalde de dikkat etmemiz gereken hava akımına maruz kalma durumunu

Önemli olan bir nokta ise bu hastalık durumunda yem yemeden kesilen hayvanların bağışıklık sistemi daha da düşer. Bu durumun önüne geçebilmek için yemlerine damlattığımız vitaminlerden vermeliyiz. Yem yemediklerinden dolayı ağzının kenarlarına sürersek en azından bir kaç damla yutacaklardır. Aman dikkat edelim zorlayarak hayvana zarar vermeyelim. Kaş yaparken göz misali.

Başta da bahsettiğim gibi Enfeksiyon belirtileri baş gösterdiği taktirde mutlaka bir veteriner hekime gösterilmelidir.

Göz hastalıkları:

Su kaplumbağaların da vitamin eksikliği, Akciğer enfeksiyonu, kirli/pis ortamda kapılan mikrop ve bakterilerden kaynaklanan göz şişmesi/ iltihaplanması durumları görülebiliyor.

Sebepleri;

* Akciğer enfeksiyonu sebebiyle şişen göze
* Filtresiz akvaryum veya filtre olmasına rağmen zamanında gerçekleşmeyen su değişimleri sebebi ile kirlenen su
* Suya salınım yapabilecek aksesuarlar

Tedavisi;

Bu hastalığın tedavisinde Teramcyn ve Gentagut ilaçları yaygındır. (Bu hafta içi ne olur ne olmaz şimdiden elimde bulunsun diye eczaneden temin ettim ve ikisine 5.50 TL para verdim. Çok pahalı bir ilaç değiller yani.)

5174.jpg


gentagut-goz-ve-kulak-damlasi_big.jpg


Krem o bölgeyi yumuşatarak enfeksiyonun daha çok yarasız iyileşmesini sağlar. Yada mikrop kapmayı önler. Ama sadece bunun kullanımı bence tedaviyi ya uzatır yada başarısız kılar. Eğer iltihabik durum varsa damla gerekir. Damla iltihabın kurumasına yarar. Yani esas etkili bu. Ama gün içinde önce damla kullanılmalı bir süre sonra merhem. Bence ikisi birden esas sonucu verir.

Teramcyn kullanım şekli ise, Göze günde 2-3 defa ( 4 saat aralıklarla)pamuk vasıtasıyla sürülecek. Ama burada asıl önemli olan nokta ise sürdükten sonra mutlaka 15 dk kuru alanda bekletilmesi gerekir. Isıtıcı lambayı konumlandırmayı unutmamak şartıyla. Devamında akvaryuma koyabilirsiniz.

Gantagut damla ise kullanım şekli teramcyn ile aynı olmakla beraber sadece sürmek yerine, 2 damla damlatılır.

Bunların yanında ise;

* Su derecesi 28 altına düşmemeli
* Göz çevresi hassas olduğu için keskin ışıklardan kaçınılmalı hayvanlar
* Suyu temiz tutulmalı
* Vitamin desteği sağlanmalı

Kulak hastalıkları ( Yanak)

Bu hastalık 26-28 derece altında bulunan su ısısı ve kirli sudan kaynaklanıyor. Önemli olan şişliği yine ufak iken erkenden teşhis etmemiz gerekiyor. Ve akabinde mutlaka veteriner hekime göstermemiz gerekir. Kendi başımıza tedavi uygulamayız. Ufak şişlikler veterinerin önerdiği antibiyotik yardımı ile yok edilmesine karşılık, iyice şişmiş yanak ise operasyon ile kesilip alınabiliyor.

Tedavi süresince dikkat edilecekler ise

* Su temizliğine hassasiyet göstermemiz gerekiyor.
* Hastalık farkedilince akvaryum içerisindeki malzemeler iyice fırçalanıp yıkanmalı ve tekrar suya konulmalıdır. Buna kum da dahil. Kumu bir kaç kez yıkayıp (1 tanesi mutlaka kova içerisinde kaynar su ilavesi şeklinde olsun) sonra akvaryuma koyabiliriz. İstersek de yeni kum ilavesi.
* Birden fazla beslenen kaplumbağa durumlarında ise hastalıklı olanı tedavi süresince ayırmak gerekir.

Kabuk hastalıkları:

Bu hastalığın çeşitleri ise Kabuk kırılması, kabuk deformasyonu ( protein ağırlıklı beslenim) olur. Bunun yanında aşırı yemeye bağlı obezite durumlarında da kabuklarına sığmama durumları görülür. ( Kafa ve kolları kabuğuna çekememe)

Düşmeye, diğer hayvanlar tarafından ısırılmaya bağlı kırıklar meydana gelmesi durumunda kırığın/ısırığın bulunduğu yere batikon sürülmesi gerekir. Oluşmuş bakterileri öldürsün. 3 gün boyunca sabah akşam yapılması gerekir. Yapıldıktan sonra ise 15-20 dk kuru alanda kurumasını bekleyin ve diğer bir önemli nokta da dikkat edin batikon göze ve ağıza gelmesin.

19-59-thickbox.jpg


Bu durumda da hemen veterinere göstermemiz gerekir. Maazallah iç organlara da zarar verebilir bu ısırı/kırık. Eğer hayvanın organlarında bir hasar yoksa veterinerin önerdiği antibiyotiği pomata sürülerek iyileşme sağlanır. delik/kırılma büyükse antibiyotikli bir pomatla doldurulduktan sonra üzeri bantlanır.

Tek tip yem olarak protein ile beslenme durumlarında ise kabukta deformasyonlar meydana gelebilir. Yemleri ana yem, destek yemi gibi vermek bu durumun önüne geçer.

RTEmagicC_7361d7f84d.jpg.jpg


Yem durumunu ise kafa boyutunun üstünde aşırı verme durumlarında ise obezite ile karşılaşabiliriz. "Napayım beni her gördüğünde tarafıma doğru çırpınıyor kıyayamıyorum, her zaman yem için çırpınıyor doymadığı için veriyorum" gibisinden yaklaşımlar iyilik yaptık gibi gözükse de maalesef tam tersi oluyor. Belirlediğimiz yem programında günlük kafa hacimleri kadar verilmesi sağlıkları açısında idealdir.

Obezite olması durumunda ise veteriner veya forumdaki bilgili kişiler tarafından oluşturulan diyet programına tabi tutulur ve bitkisel ağırlıklı beslenilir.


Mantar hastalığı

Su değişimleri ihmal edilmiş, filtresiz pis su bulunan akvaryumlarda oluşur.

Belirtileri;

Kabuğu üzerinde beyaz lekeler, yumuşama ve koku olma durumları.

Tedavisi;

Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Her kabuktaki beyaz leke mantar olacak diye bir şey yok. Kireçlenme veya kabuk büyümesine bağlı üst plakanın matlaşması durumları da olabilir. Veterinere göstermek teşhis açısından iyi olacaktır ve ayrıca fikrini de almış olursunuz.

Diş fırçasını ıslatarak üzerine tuz dökülüp mantar olan yer yavaşça ovalanmalıdır. 5-6 dakika beklettikten sonra su ile yıkandıktan sonra akvaryuma tekrardan koyulabilir. Bu hastalıkta da kuru alan ısıtıcı lamba önemli bir faktördür. Mantar hastalığı sudan bulaşır. Hayvan bu hastalık zamanı kuru alanda kabuğunu kurutarak mantarın ilerlemesinin önüne geçer.

Temizlik/ Akvaryum hijyeni ;

Akvaryumu komple boşaltıp kaya tuzu ile yıkamalısınız. Ekipmanlar da tuzlu suda yıkanmalı. Bu işlemden sonra su doldurulup ekipmanlar konularak bir gün tuzlu suda hayvan olmadan akvaryum filtrelenmelidir. Ertesi gün su boşaltılıp yeni su konularak mavi damla ile tekrar bir gün beklenmeli. Yani böylece akvaryum steril hale getirilip mantardan akvaryumda kalan etmenler arındırılmalı.


Arkadaşlar, başta da dediğim gibi inşallah bu yazı birilerinin sorunlarına derman olur.
Salıcakla
 
Geri
Üst