Su kaplumbağası ne kadar büyür, yavru su kaplumbağası ne yer, kaplumbağa kaç yıl yaşar gibi merak ettiklerinizin yanı sıra hastalıkları, beslenmesi ve bakımı hakkında bir çok bilgiye sitemizden ulaşabilirsiniz.

Kırmızı yanaklı su kaplumbağası hakkında merak ettiğiniz tüm soruları sorabilir ve hızlıca cevap alabilirsiniz.

Üye Ol!

Ayda'ki Sır

paolo nutinitr

Altın 2 Üye
Katılım
5 Şub 2012
Mesajlar
280
Gerçekten İlginç.Ben bunu bulduğumdan beri okuyorum:O
Aya ilk ayak basan adam anlatıyor:

20 Temmuz 1969'da Ay'a ilk insan indi. Adı Neil Armstrong. Astronot Armstrong şu tarihi sözleri naklen yayın içinde de dünyaya duyurdu:

'Kartal inmiştir.' Apollo-11 personeli Aldrin ve Collins ile birlikte üç astronottan oluşuyordu. Ay'da yürüyen Armstrong inançları güçlü bir hristiyan idi. Ancak yolculuk boyunca birtakım şeyler 'Sansür' ediliyordu. Üç astronot birden 'Başka bir cisim' görmüşlerdi. Bütün konuşmalar bantlara geçiyordu.

ALDRİN: Açık kitap gibi bir şey var burada, tam durgunluklar denizinin üstünde.

ARMSTRONG:İki halka gibi, daha doğrusu bir kitap gibi.

COLLİNS:Tantın odağını değiştirdiğimde bir kitap biçiminde olduğu daha iyi belli oluyor.

YER KONTROL:Ne diyorsunuz siz, ayda kitap mı var?

Tuhaflıklar bantlarda yer almaya devam ediyordu. Ertesi gün kitap yok olmuştu ama şimdi de bir parazit radyoyu sürekli meşgul etmeye başladı. İtfaiye arabasının sirenine benzeyen bir ses.

COLLİNS:Duyuyor musunuz? Şu sesi kesin yoksa kulaklarım patlayacak.

YER KONTROL: Bu ses bizden değil, yabancı kaynaklı. Orada sizinle birlikte başkalarının da bulunmak istemediğine emin misiniz?

ARMSTRONG:Şimdi de bir müzik başladı. Yer kontrol, şu parazitlerinizi keser misiniz?

YER KONTROL:Hiçbir arıza yok. Müzik oradan sizden geliyor.

ALDRİN: Hiçbir zaman anlaşamayacağız galiba. Bu müzik sesi bizden gelmiyor.

Ertesi gün Armstrong, Ay'a ayak bastı 'Kartal indi' diyordu. İlk insan ay'da geziyordu. Birden yine o siren sesi gibi parazit geldi. Ama bu kez keskin seslerin içinde şu sözler bantlara geçti: 'RABBİ-EL ARDZ- DİNİ ENDAHU- İZA- KUN-ALİM'

YER KONTROL: Hey kim konuşuyor?'

Bu sırada Armstrong ayda yürüyordu. O müzik gibi ses bir daha başladı. 'Eşhedu enlailahe illAllah'

YER KONTROL:Yine uçan daireler mi? Neydi o şarkının sözleri?

COLLİNS:EŞEN MAHATMA RESSAMBALLA' filan dedi. Bu Hintçe.

ARMSTRONG:Tamamını dinledim. Kalbe bir huzur veriyor. Galiba Afrika radyolarından biriydi.'

ALDRİN:Frekans değiştirdim yine aynı ses. Bu ses Ay'dan geliyor. Radyo mesajı değil. İnanılmaz bir şey.

YER KONTROL:Çıldırdınız mı siz? Havasız yerde ses yayılır mı?

COLLİNS:Ne yani, yine uçan daireler mi?

ARMSTRONG:Kitap biçiminde uçan daire olur mu?

YER KONTROL:Bilinmeyen bir hastalık, uzay vurgunu mudur nedir? Bu sesler, kitap, melodi, hep hayal olmalı.

ARMSTRONG:Hayali kamera çeker mi, hayalet bir ses teyp bandına kayıt olur mu?

YER KONTROL:peki havasız ortamda ses yayılır mı?

Sonra Armstrong ve Apollo-II Astronotları salimen dünyaya döndüler. Bantlar yeniden dinletildi. Bu sırada NASA'da görevli olan Mısır asıllı Faruk El Baz'a danışıldı. Ay'da okunan bir mesajın sözlerinin 'Arapça kutsal bir cümle olduğuna' ilişkin bilirkişi raporu verildi. Daha sonra aynı cümleyi Apollo-16 astronotu 'Worden'de işitti. Aslında hiç kimse tatmin olmamıştı. Belki UFO, belki başka birileri ama Ay'da bir mesaj vardı. Armstrong hiç mi hiç tatmin olmuyordu.

Bu sırada astronotlar dünyayı geziyorlardı. Gittikleri her yerde büyük bir ilgi ile karşılanan astronotlardan Armstrong'un yolu Mısır'ın başkenti Kahire'ye düşmüştü. Armstong kendisine gösterilen rağbetten memnundu. Bu sırada olan oldu.

Armstrong irkildi 'Hey, bu müzik sesi ne?'

Mısırlılar gülmemek için kendilerini biraz tuttular. Sonra da cevap verdiler 'O müzik değil,
Ezan.. Kilise çanları neyse, Cami'nin de ezanı odur.'

Armstrong:Ben bunu daha önce de işittim.

Elbette işiteceksiniz, dünyada bir milyara yakın Müslüman var. Hangi ülkeye gitseniz mutlaka ezan okunur.

Ben, dünyayı kastetmiyorum, bu sesi Ay'da duydum.

Armstrong'un yüzü kireç gibiydi: 'Aman Allah'ım, Seni şurada yanıbaşımda değil, ta Ay'da
buldum.

Uzun bir süre Armstrong'dan ses seda çıkmadı. Sonunda bir açıklamada bulundu: 'Ay'a Besmelesiz ayak basmışım. Besmeleyi şimdi çekiyorum Artık ben de müslümanlardanım..'
 
Cvp: Ayda'ki Sır

Vay canına ^^ çok ilginçç !!
Aydan ezan sesi ^^ duymuştum bu haberi benimde uzaya yüksek manada
ilgim var. teşekkürler ^^
 
Cvp: Ayda'ki Sır

Evet.Benimde bir ara teleskop almaya karar vermiştim.Sonra vazgeçtim.Malum fiyatları....
 
Cvp: Ayda'ki Sır

Evet müslüman oldu. Tıpkı Kaptan Custo gibi...

Time dergisinin 20 yüzyılın en önemli simaları arasında gösterdiği ünlü deniz araştırmacısı ve bilgini Kusto, sonunda, Kur’ an’ a hayran olmuştur
Kaptan (Jacgues Yues) KUSTO
(1910-1999)


Fransız sualtı araştırıcısı, kaşif ve yazardır. Sualtı dünyaını anlatan filmleri ve kendi buluşu olan iki kişilik derin dalma hücresi ile bilinen, şöhreti Fransız Cumhurbaşkanını geçmiş olan Kusto 26 yaşından itibaren denize ve su altına merak sardı. Araştırdıkça da bir başka güzellik dünyasıyla karşılaşmaktan gelen büyük bir zevkle deryalara hayran kaldı. 195l’den itibaren Kalipso adlı gemiyi satın alarak ve su altında daha fazla durmasını sağlayacak bir kısım aletleri geliştirerek ihtisasını derinleştirdi. Dünyanın bütün denizlerinde ve büyük sularında filmler çekti, televizyon programları hazırladı aynı konuda kitaplar yazdı, büyük akvaryumlar ve müzeler kurdu.
Dünya televizyonlarında uzun müddet yayınlanan Yaşayan Deniz programı ile okyanusların sırlarını gözler önüne getirdi. Cebelitarık Boğazı’ndaki araştırmalarında iki farklı denizin su kütlelerinin birbirine karışmadığını tespit etti.Aralarında yoğunluk farkı olduğundan Atlas Okyanusu’na ait su kütlesi üstte, Akdeniz’e ait su kütlesi de altta olmak üzere iki su kütlesi birbirlerinin tarafına devamlı olarak aktıkları halde birbirlerine karışmamaktaydı, yani Atlas Okyanusu’nun suyu Cebelitank Boğazı’ndan Akdeniz’e, Akdeniz’in suyu da Atlas Okyanusu’na akmakta, fakat iki su kütlesi arasında su alışverişi olmamaktaydı Bu çalışma ve incelemenin sonunda keşfettiği bütün bilgilerin 1400 yıl önce Kur’an-ı Kerim’de bildirildiğini görünce önce şaşırdı, sonra Kuran’ın hak kitap olduğunu kabul etti.

Kaptan Kusto Kur’an’a hayran olmasına sebep olan olayı şöyle anlatır:
“1962 senesinde Alman ilim adamları, Aden Körfezi ile Kızıldeniz’in birleştiği Mendeb Boğazı’nda, Kızıldeniz’in suyu ile Hint Okyonusu’nun suyunun birbirine karışmadığını belirlemişlerdi. Biz de Cebelıtarık Boğazı’ndan karşılıklı akıntı olduğu bilinen AtLas Okyanusu ile Akdeniz’in sularının birbirine karışıp, karışmadığını araştırmaya başladık. Önce, Akdeniz’in kendine has sıcaklığı, tuzluluğu ve yoğunluğu ile barındırdığı canlıları tespit ettik Aynı araştırmayı Atlas Okyanusu’nda tekrarladık iki su kütlesi binlerce yıldır Cebelitarık Boğazı’nda birleşiyordu. Bu durumda iki su kütlesinin karışması ile tuzluluk, yoğunluk gibi unsurların birbirine denk, hiç olmazsa birbirine yakın olması icap ediyordu Halbuki, her iki denizin en yakınlarında bile deniz suyu kendi özelliğini koruyordu, Yani iki denizin birleşme sathında bir su perdesi iki deniz suyunun birbirine karışmasını engelliyordu. Bu durumu açtığım Profesör Maurice Bucaille, bunda şaşılacak bir şey olmadığını, İslam’ın kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’in bunu açık bir şekilde yazdığını söyledi. Gerçekten bu hakikat Kur’an-ı Kerim‘de dosdoğru açıklanıyordu. Bunu öğrenince Kur’an-ı Kerim‘in Allah kelamı olduğunu anladım.

Karışmayan denizlerle ilgili âyet-i kerime mealleri şöyledir:

(Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerinin ki tuzlu ve acı iki denizin arasına bir engel, aşılamaz bir serhat koyan Odur.) [Furkan 53]

(İki deniz, birbirine bitişik iken, [Rabbinizin koyduğu engel ile] birbirine karışmaz.) [Rahman 19, 20]

(....iki deniz arasına perde koyan...) [Neml 61]

(İki denizden biri tatlıdır, harareti keser, içimi kolaydır. Diğeri de tuzludur, boğazı yakar.) [Fatır 12]
 
Cvp: Ayda'ki Sır

Eskiden uzayla çok ilgileniyordum,artık duymaya bile dayanamıyorum, bir şeyin üstüne ne kadar çok düşersen o kadar çok bıkıyorsun :)
 
Cvp: Ayda'ki Sır

Ben teleskop almıştım 356 TL'ye baya büyüktü dev gibiydi kış balkonuna koymuştum geceleri istediğim kadar yaklaştırabiliyordum aydaki kraterleri değil ayı tamamen gösteriyordu sanki uzayda gibi tabi babam karnen iyi gelirse alırım demişti bende hırs edip çalışmıştım sonunda muradıma ermiştim ^^
 
Cvp: Ayda'ki Sır

serhanzr' Alıntı:
Evet müslüman oldu. Tıpkı Kaptan Custo gibi...

Time dergisinin 20 yüzyılın en önemli simaları arasında gösterdiği ünlü deniz araştırmacısı ve bilgini Kusto, sonunda, Kur’ an’ a hayran olmuştur
Kaptan (Jacgues Yues) KUSTO
(1910-1999)


Fransız sualtı araştırıcısı, kaşif ve yazardır. Sualtı dünyaını anlatan filmleri ve kendi buluşu olan iki kişilik derin dalma hücresi ile bilinen, şöhreti Fransız Cumhurbaşkanını geçmiş olan Kusto 26 yaşından itibaren denize ve su altına merak sardı. Araştırdıkça da bir başka güzellik dünyasıyla karşılaşmaktan gelen büyük bir zevkle deryalara hayran kaldı. 195l’den itibaren Kalipso adlı gemiyi satın alarak ve su altında daha fazla durmasını sağlayacak bir kısım aletleri geliştirerek ihtisasını derinleştirdi. Dünyanın bütün denizlerinde ve büyük sularında filmler çekti, televizyon programları hazırladı aynı konuda kitaplar yazdı, büyük akvaryumlar ve müzeler kurdu.
Dünya televizyonlarında uzun müddet yayınlanan Yaşayan Deniz programı ile okyanusların sırlarını gözler önüne getirdi. Cebelitarık Boğazı’ndaki araştırmalarında iki farklı denizin su kütlelerinin birbirine karışmadığını tespit etti.Aralarında yoğunluk farkı olduğundan Atlas Okyanusu’na ait su kütlesi üstte, Akdeniz’e ait su kütlesi de altta olmak üzere iki su kütlesi birbirlerinin tarafına devamlı olarak aktıkları halde birbirlerine karışmamaktaydı, yani Atlas Okyanusu’nun suyu Cebelitank Boğazı’ndan Akdeniz’e, Akdeniz’in suyu da Atlas Okyanusu’na akmakta, fakat iki su kütlesi arasında su alışverişi olmamaktaydı Bu çalışma ve incelemenin sonunda keşfettiği bütün bilgilerin 1400 yıl önce Kur’an-ı Kerim’de bildirildiğini görünce önce şaşırdı, sonra Kuran’ın hak kitap olduğunu kabul etti.

Kaptan Kusto Kur’an’a hayran olmasına sebep olan olayı şöyle anlatır:
“1962 senesinde Alman ilim adamları, Aden Körfezi ile Kızıldeniz’in birleştiği Mendeb Boğazı’nda, Kızıldeniz’in suyu ile Hint Okyonusu’nun suyunun birbirine karışmadığını belirlemişlerdi. Biz de Cebelıtarık Boğazı’ndan karşılıklı akıntı olduğu bilinen AtLas Okyanusu ile Akdeniz’in sularının birbirine karışıp, karışmadığını araştırmaya başladık. Önce, Akdeniz’in kendine has sıcaklığı, tuzluluğu ve yoğunluğu ile barındırdığı canlıları tespit ettik Aynı araştırmayı Atlas Okyanusu’nda tekrarladık iki su kütlesi binlerce yıldır Cebelitarık Boğazı’nda birleşiyordu. Bu durumda iki su kütlesinin karışması ile tuzluluk, yoğunluk gibi unsurların birbirine denk, hiç olmazsa birbirine yakın olması icap ediyordu Halbuki, her iki denizin en yakınlarında bile deniz suyu kendi özelliğini koruyordu, Yani iki denizin birleşme sathında bir su perdesi iki deniz suyunun birbirine karışmasını engelliyordu. Bu durumu açtığım Profesör Maurice Bucaille, bunda şaşılacak bir şey olmadığını, İslam’ın kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’in bunu açık bir şekilde yazdığını söyledi. Gerçekten bu hakikat Kur’an-ı Kerim‘de dosdoğru açıklanıyordu. Bunu öğrenince Kur’an-ı Kerim‘in Allah kelamı olduğunu anladım.

Karışmayan denizlerle ilgili âyet-i kerime mealleri şöyledir:

(Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerinin ki tuzlu ve acı iki denizin arasına bir engel, aşılamaz bir serhat koyan Odur.) [Furkan 53]

(İki deniz, birbirine bitişik iken, [Rabbinizin koyduğu engel ile] birbirine karışmaz.) [Rahman 19, 20]

(....iki deniz arasına perde koyan...) [Neml 61]

(İki denizden biri tatlıdır, harareti keser, içimi kolaydır. Diğeri de tuzludur, boğazı yakar.) [Fatır 12]

onun filmlerini izlerim ama onun müslüman olduğunu hiç bilmiyordum
 
Geri
Üst