- Katılım
- 24 Eki 2012
- Mesajlar
- 29,421
bugün uzaktan kuzenlere gittim. kuzene çalıştığı yerdeki dişçi patron şu an 5 yaşında olan iki kaplumbağa vermiş. bunlarda da 1 seneden fazla durmuş. iki oğlu da hayvanlara hiç bakmamışlar. gölge bir yerde kare yarım kapaklı 10 lt alan bir akvaryum içinde yine 5 senelik uvb florasan ile ısıtma lambasız; kum ve filtresi en son ne zaman temizlenmiş belli değil. su ısıtıcısı yok. daha doğrusu iki kez patlamış sonra almamışlar. onların demesiyle kış uykusuna yatmış. lav çakıl ve siyah quartz taş karışımı bir pislikte yaşarken ellerinden alıp kurtardım. çocuklar yetim olmasa iyi bir dayağımı yiyeceklerdi.
aldım eve getirdim. banyoda lambayı yakınca durumun daha ciddi olduğunu gördüm. hayvanlar aynı zamanda mantarda olmuşlar. başlarından geçen onca şeye rağmen hayvanlar iyi durumdaydı. başka bir hastalık belirtisi yok. hemen leğene aldım. ılık su koydum kendilerine gelip canlandılar. sonra yem verdim öyle acıkmışlarki bir hamlede hepsini yediler. onlar rahatlayıp kendilerine gelene kadar akvaryumdan kumu süzüp çöpe attım. kalanı tuvalette su tutup akvaryumdan gitmesini sağlayıp duşakabine koydum. sıra hayvanlara geldi. hayvanların diş fırçasına tuz döküp kabuklarını fırçalamaya başladım ömrümde böyle birşey görmemiştim bizzat yaşadım ovalarken. hayvanların üst plakalar bir bir kopmaya başladı. hem alt hem üst dersin çupra almış pullarını temizliyorum. benimkilerin bir puluna dahi rastlamazken hayvanlar soyula soyula bir hal oldu. renkleri simsiyahtı yeşile döndüler. küçük olan hafif turkuaz renginde salınıma bağlı değil renkli olarak sadece lav taşı ve quartz taş vardı onlarda kahverengi ve siyah. bunun bir iyiliği oldu mantarlar üst kabuktaydı hepsi plakalarla gitti. yalnız büyük olanda iki ufak beyazlık kaldı. tuz işine onda devam edicem. bu arada hayvanlar 5 yaşı geçkin fakat biri 7 cm diğeri 8 cm boyunda sonra sularını değişip bio ichthyodan iki damla damlattım. elimde iki büyük deniz kabuğu vardı onları leğenin ortasına koyup benimkilerin ısıtıcı lambasını taktım. belkide ilk defa kabuğa çıkmış ısınıyorlar şimdi garipler. filtreyi de yıkadıktan sonra son olarak akvaryum ve kuru alanı birkaç defa bulaşık deterjanı ile yıkadım. üstüm başım berbat olunca ben de arkasından. saat ikide ancak işim bitti.
şimdi akvaryum kuruyunca üstünden bir sıra silicon geçeceğim. sonra büyüğün tedavisi bitince bir kız arkadaşımla konuştum büyük bir istekle bakarım dedi, kum, su ısıtıcısı, ısıtıcı ampul ve bir kaç çeşit yem ile birlikte vereceğim. detayları anlatıp eksiklikleri de almasını sağlayacağım. iki hayvanında rahat yaşayabilme olasığına dair mutlulukta bana kalacak.
ne yazıkki bu süreci fotoğraflamayı çok istesem de üst baş rezil vaziyette çekemedim. yoksa hayvanlara nasıl bakılmaz başlıklı bir örnek olarak iyi olurdu. müsait bir zamanda resimleri de koyacağım.
aldım eve getirdim. banyoda lambayı yakınca durumun daha ciddi olduğunu gördüm. hayvanlar aynı zamanda mantarda olmuşlar. başlarından geçen onca şeye rağmen hayvanlar iyi durumdaydı. başka bir hastalık belirtisi yok. hemen leğene aldım. ılık su koydum kendilerine gelip canlandılar. sonra yem verdim öyle acıkmışlarki bir hamlede hepsini yediler. onlar rahatlayıp kendilerine gelene kadar akvaryumdan kumu süzüp çöpe attım. kalanı tuvalette su tutup akvaryumdan gitmesini sağlayıp duşakabine koydum. sıra hayvanlara geldi. hayvanların diş fırçasına tuz döküp kabuklarını fırçalamaya başladım ömrümde böyle birşey görmemiştim bizzat yaşadım ovalarken. hayvanların üst plakalar bir bir kopmaya başladı. hem alt hem üst dersin çupra almış pullarını temizliyorum. benimkilerin bir puluna dahi rastlamazken hayvanlar soyula soyula bir hal oldu. renkleri simsiyahtı yeşile döndüler. küçük olan hafif turkuaz renginde salınıma bağlı değil renkli olarak sadece lav taşı ve quartz taş vardı onlarda kahverengi ve siyah. bunun bir iyiliği oldu mantarlar üst kabuktaydı hepsi plakalarla gitti. yalnız büyük olanda iki ufak beyazlık kaldı. tuz işine onda devam edicem. bu arada hayvanlar 5 yaşı geçkin fakat biri 7 cm diğeri 8 cm boyunda sonra sularını değişip bio ichthyodan iki damla damlattım. elimde iki büyük deniz kabuğu vardı onları leğenin ortasına koyup benimkilerin ısıtıcı lambasını taktım. belkide ilk defa kabuğa çıkmış ısınıyorlar şimdi garipler. filtreyi de yıkadıktan sonra son olarak akvaryum ve kuru alanı birkaç defa bulaşık deterjanı ile yıkadım. üstüm başım berbat olunca ben de arkasından. saat ikide ancak işim bitti.
şimdi akvaryum kuruyunca üstünden bir sıra silicon geçeceğim. sonra büyüğün tedavisi bitince bir kız arkadaşımla konuştum büyük bir istekle bakarım dedi, kum, su ısıtıcısı, ısıtıcı ampul ve bir kaç çeşit yem ile birlikte vereceğim. detayları anlatıp eksiklikleri de almasını sağlayacağım. iki hayvanında rahat yaşayabilme olasığına dair mutlulukta bana kalacak.
ne yazıkki bu süreci fotoğraflamayı çok istesem de üst baş rezil vaziyette çekemedim. yoksa hayvanlara nasıl bakılmaz başlıklı bir örnek olarak iyi olurdu. müsait bir zamanda resimleri de koyacağım.