RE: ölüm fanusu ile ilgili bir soru
Evet, zaten eğer kapluş ondan yaşayabilseydi ölüm fanusu denmezdi ona. Sen de demişsin brk649 arkadaşım ölüm fanusu diye. Adı üstünde yaşanmaz orada. Seni küçük bir kafese koysalar orada yaşa deseler yaşayabilir misin? Hapistekileri düşün. Ölüm fanusunda da kapluşlar hapishanede gibi olur. Adı su kaplumbağası olan kaplumbağalar yüzemez, adeta yürür orada. Benimki kapta doğru düzgün boy bile atamamıştı. Akvaryum ise malikane olmasa da doğadaki gibi, enazından evde yapılabilecek en iyi yaşam koşulu. En azından büyür, hasta olmaz, mutlu olur. Benimkinin akvaryum suyunu değiştireceğimde o ölüm fanusuna koyuyorum geçici olarak, o sırada zavallı deliriyor çıkacağım diye. Akvaryuma koyduğum anda sanki sinirini çıkartmak istermişçesine turluyor akvaryumda hızlı hızlı. Hele ki benim kap dardı bir tarafı. Oradan geçerken yan dönüp öyle geçmek zorunda kalıyordu. Hem o kapluşun büyüdüğünü düşün. Nasıl sığacak o kaba? Hem kaçar, bulamazsın kurursa Allah korusun ölür. Bir de kabuk sertleştirici kullanıyormuşun. Doğada kapluş kabuk sertleştiric ullanmıyordu. O gözde enfeksiyon da yapar, kabuğun hava almasını da önler. Belki biraz yararı olur ama zararı daha çoktur. Kabuğunun yumuşamasını önlemek için de vitamin desteği yapılmalı, yemi bol çeşit olmalı( sadece stickle olmaz, karides, kıvırcık, patates... Beslenme bölümünde yazanlar yedirilmeli. Tabii belli oranlarda. Yazın şöyle balkona falan çıkarıp 1 saat kadar güneşlenmesi sağlanabilir.( her gün) Kapluş yazın alınırsa kabuğunun sertleşme süreci için daha iyi bile olur. Güneşlendirme şansınız olur ki kışın o kadar sorun çekmezsiniz siz de kapluşunuz da.