Zencefil
Bordo Bereli
- Katılım
- 4 Ara 2010
- Mesajlar
- 3,208
Evlerimizde beslediğimiz kaplumbağalarımızda sıkça görülen hastalıklardan bir tanesi de akciğer enfeksiyonudur.
Bazen ne kadar iyi bir bakım yapıldığını düşünsekte kaplumbağamız bu hastalığa yakalanabilir.
Suyun soğuk olması, yaşam ortamının yetersiz olması, hava akımlarına maruz kalması bir kaplumbağanın akciğer enfeksiyonu geçirmesine neden olabilir.
Akciğer enfeksiyonunun başlıca belirtileri;
Kuru alanda normalden fazla vakit geçirme,
İştahsızlık, yem yememe
Hapşurma
Alt kapukta pembeleşme
Suda yan yüzeme, dibe batamama
Çenesini açıp kapatırken ses çıkarma
Akciğer enfeksiyonuna bağlıgözlerde kapanma
Nefes almata zorlanmaktır.
Kaplumbağanızda bu belirtileri fark ettiğinizde yapılması gereken bir veteriner hekime başvurulmasıdır.
Fakat böyle imkanı olmayan arkadaşlar evde tedaviye başlanmalıdır.
Tedavi için öncelikle eczanelerden Doksisiklin etken maddeli antibiyotik alınmalıdır.Eczanelerden bu şekilde istendiği takdirde size verecekleri antibiyotikleri kullanabilirsiniz.
Bu tedavi de önemli olan ise Doksisiklin etken maddeli antibiyotik kullanımında su sıcaklığının 33 derecede sabit olmasıdır.
Uygulama aşamasında ise;
Kaplumbağanıun kabuğunu örtecek kadar su hazırlanmalıdır.(33 derecede)
1 ml Doksisiklin etken maddeli antibiyotik kaba eklenip kaplumbağa bu suyun içerisine konulmalıdır.
Hasta kaplumbağanın bu sudan içmesi için 12 saat bu suda kalmalıdır.
Kaplumbağanın bulunduğu kabın üzerinin havlu ya da bir benzeri ile kapatılmasının da iyileşme sürecinde faydası olacaktır.
12 saat sonra kaplumbağa ilaçsız ve sıcaklığı 33 derece olan akvaryumuna konulur.
Tedavi bu şekilde en az 1 hafta süre ile uygulanmalıdır.
Tedavi sürecinde kuru alan sürekli sıcak tutulmalı ve kaplumbağa hava akımlarına maruz kalmamalıdır.
Kaplumbağalarımızda gördüğümüz bir diğer hastalık ise Gözlerinde kapanma ve şişkiltir.
Gözlerde ki şişliğin sebepleri ise akciğer enfeksiyonuna bağlı, A vitamini eksikliğine bağlı ya da kötü bakım koşullarından kaynaklıdır.
Tedaviye başlanmadan önce hastalığın nedenini belirlemek lazım.
Akciğer enfeksiyonu geçiriyorsa sadece gözlere uygulanan tedaviden sonuç alınamaz.
Vitamin eksikliği veya su şartlarının kötülüğünden kaynaklanan göz problemlerinde kaplumbağanın sadece gözlerinde sorun vardır ve yukarıda belirtilen akciğer enfeksiyon belirtilerini göstermezler.
Kaplumbağalara düzgün bakım yapıldığı takdirde bu rahatsızlık önlenilebilir.
Kaliteli yemler + vitamin + güneşlendirme + su temizliğine dikkat ederek bu hastalığı önlemek mümkündür.
Tedavisi ise;
Antibiyotikli göz merhemleri ile yapılmaktadır.
Su kaplumbağalarında damla yerine merhemlerin kullanılması daha olumlu sonuçlar vermektedir.
Terramycin göz merhemi ile tedaviye başlanılabilir.
Kullanımı günde 1 kere ince bir tabaka halinde istenirse kulak çöpü yardımı ile şiş olan gözlere uygulanır.
İlacın etki etmesi için kaplumbağa bir süre kuru alanda bekletildikten sonra suya konulmalıdır.
Merhemlerin yanında göz damlası da kullanılabilir.
Gentagut göz damlası şiş olan gözlere günde 1 kere damlatılarak kullanılır.
Bu ilaçta da merhemde olduğu gibi ilacın etki etmesi için kuru alanda bekletmek lazımdır.
Bu rahatsızlığın tekrarlamaması için bakım koşullarının iyileştirilmesi şarttır.
Bazen ne kadar iyi bir bakım yapıldığını düşünsekte kaplumbağamız bu hastalığa yakalanabilir.
Suyun soğuk olması, yaşam ortamının yetersiz olması, hava akımlarına maruz kalması bir kaplumbağanın akciğer enfeksiyonu geçirmesine neden olabilir.
Akciğer enfeksiyonunun başlıca belirtileri;
Kuru alanda normalden fazla vakit geçirme,
İştahsızlık, yem yememe
Hapşurma
Alt kapukta pembeleşme
Suda yan yüzeme, dibe batamama
Çenesini açıp kapatırken ses çıkarma
Akciğer enfeksiyonuna bağlıgözlerde kapanma
Nefes almata zorlanmaktır.
Kaplumbağanızda bu belirtileri fark ettiğinizde yapılması gereken bir veteriner hekime başvurulmasıdır.
Fakat böyle imkanı olmayan arkadaşlar evde tedaviye başlanmalıdır.
Tedavi için öncelikle eczanelerden Doksisiklin etken maddeli antibiyotik alınmalıdır.Eczanelerden bu şekilde istendiği takdirde size verecekleri antibiyotikleri kullanabilirsiniz.
Bu tedavi de önemli olan ise Doksisiklin etken maddeli antibiyotik kullanımında su sıcaklığının 33 derecede sabit olmasıdır.
Uygulama aşamasında ise;
Kaplumbağanıun kabuğunu örtecek kadar su hazırlanmalıdır.(33 derecede)
1 ml Doksisiklin etken maddeli antibiyotik kaba eklenip kaplumbağa bu suyun içerisine konulmalıdır.
Hasta kaplumbağanın bu sudan içmesi için 12 saat bu suda kalmalıdır.
Kaplumbağanın bulunduğu kabın üzerinin havlu ya da bir benzeri ile kapatılmasının da iyileşme sürecinde faydası olacaktır.
12 saat sonra kaplumbağa ilaçsız ve sıcaklığı 33 derece olan akvaryumuna konulur.
Tedavi bu şekilde en az 1 hafta süre ile uygulanmalıdır.
Tedavi sürecinde kuru alan sürekli sıcak tutulmalı ve kaplumbağa hava akımlarına maruz kalmamalıdır.
Kaplumbağalarımızda gördüğümüz bir diğer hastalık ise Gözlerinde kapanma ve şişkiltir.
Gözlerde ki şişliğin sebepleri ise akciğer enfeksiyonuna bağlı, A vitamini eksikliğine bağlı ya da kötü bakım koşullarından kaynaklıdır.
Tedaviye başlanmadan önce hastalığın nedenini belirlemek lazım.
Akciğer enfeksiyonu geçiriyorsa sadece gözlere uygulanan tedaviden sonuç alınamaz.
Vitamin eksikliği veya su şartlarının kötülüğünden kaynaklanan göz problemlerinde kaplumbağanın sadece gözlerinde sorun vardır ve yukarıda belirtilen akciğer enfeksiyon belirtilerini göstermezler.
Kaplumbağalara düzgün bakım yapıldığı takdirde bu rahatsızlık önlenilebilir.
Kaliteli yemler + vitamin + güneşlendirme + su temizliğine dikkat ederek bu hastalığı önlemek mümkündür.
Tedavisi ise;
Antibiyotikli göz merhemleri ile yapılmaktadır.
Su kaplumbağalarında damla yerine merhemlerin kullanılması daha olumlu sonuçlar vermektedir.
Terramycin göz merhemi ile tedaviye başlanılabilir.
Kullanımı günde 1 kere ince bir tabaka halinde istenirse kulak çöpü yardımı ile şiş olan gözlere uygulanır.
İlacın etki etmesi için kaplumbağa bir süre kuru alanda bekletildikten sonra suya konulmalıdır.
Merhemlerin yanında göz damlası da kullanılabilir.
Gentagut göz damlası şiş olan gözlere günde 1 kere damlatılarak kullanılır.
Bu ilaçta da merhemde olduğu gibi ilacın etki etmesi için kuru alanda bekletmek lazımdır.
Bu rahatsızlığın tekrarlamaması için bakım koşullarının iyileştirilmesi şarttır.