Su kaplumbağası ne kadar büyür, yavru su kaplumbağası ne yer, kaplumbağa kaç yıl yaşar gibi merak ettiklerinizin yanı sıra hastalıkları, beslenmesi ve bakımı hakkında bir çok bilgiye sitemizden ulaşabilirsiniz.

Kırmızı yanaklı su kaplumbağası hakkında merak ettiğiniz tüm soruları sorabilir ve hızlıca cevap alabilirsiniz.

Üye Ol!

İnek Fizyolojisi ve Biolojisi

gonzimmm

As 2 Üye
Katılım
30 Eyl 2008
Mesajlar
696
Hepimizin sinifinda her zaman parmagi havada olan, her soruya cevap yetistiren, teneffüslerde bile ödev yapan ya da kitap okuyan, gözlüklü, gicik oldugumuz tipler daha dogrusu yaratiklar vardir. Nedense her derse çalismis olarak gelirler. Forma disina çikmaz, hocalarin gözüne girmeyi basarirlar. Üstelik dogru cevaplarinda etrafindakileri çatlatmak istercesine, ellerini birbirine çarparak igrenç bir ses çikarirlar!! Ayrica siniftakileri 1 alma serefini, 5 alarak iki paralik ederler! Her yazilidan 5 alirlar ve sinir sistemimizi bozarlar! Çatir çatir çatlariz kiskançligimizdan!

Bu kadari yetmiyormus gibi velilerimizin üzerinde de etkili olurlar! Her veli toplantisinda onlarin velileri “Kizim 5 almis! Çok çalisiyor zaten! Sizinki kaç almis?"”diye böbürlenerek hava atarken, bizim velilerimizin boynu bükük kalir!

Ama sürünenler yine biz oluruz! Onlar yüzünden tembel damgasi yeriz! Onlar yüzünden basimiza gelecek daha pek çok felaket var! Çok çalisip üniversite sinavinda basarili olacak ve tüm kontenjanlari dolduracaklar! Birakin meslek sahibi olmayi, onlarin yere attiklari sakizlarin üstüne oturup çiçek, mendil, **İğrenç bir şey**, çiklet gibi gereksiz esyalari satmak zorunda kalacagiz!

Yazililarda bile arkadaslarina yardim etmeyen bu zalimlerin zulmü varsa bizim de kopyamiz var! Yeni kopya teknikleri için tiklayin ..

Bu yaratiklarin çogalip üremelerini önlemek için hemen girisimde bulunmaliyiz! Bunun için sinifinizdaki inegin beslenmesine bir miktar fare zehiri koyarak ise baslayin!!


Kubidik.com dan alıntıdır.
Tabiki fare zehrini denemeyin :D
 
Hiç bir zaman derslerde başarılı olamadım. Liseyi 4 senede bitirdim. 1. sınıfı çift dikiş geçtim. 2 sınıfta bütünlemeye 9 dersim kalmıştı okul değiştirdim. O zaman klasik / modern lise ayrımı vardı klasik okuduğum için modern liseye geçince benim için ayrı sınıf açamayacakları için tek kişilik bir sınav yapıp beni 3. sınıfa attılar. :)
Lisemin başına bela olmayım diye tek dersten bütünlemeye kaldım ( tahmin edemeyeceğiniz bir dersten kaldım hemde hangi ders mi MİLLİ GÜVENLİK :) ) lise bittikten tam 3 sene sonra ilk tercihimi kazandım. Eğer lisedeki ders notları başarı göstergesi ise ÖSS de ilk tercihini kazanmış BAŞARISIZ bir öğrenci idim. Ama çok ilginç bir durum vardı. İlk okuduğum lisede okul birincisi ve ikincisi üniversiteyi hiç bir zaman kazanamayan BAŞARILILARDI. :)
 
Çok boş bir olay şu okul. İnsana hiç birşey vermiyor. Bir ton gereksiz bilgiyle dolu.. Hayata atıldığımız zaman işimize yaramıycak olan bir sürü gereksiz bilgi çöplüğüyle kafamızı dolduruyorlar. Böceklerin nasıl çiftleştiğinden tut, polinomların trigonometrinin bi sürü karmaşık sayının çaprazlama ilişkilerinden maddenin kimyasal reaksiyonlarına kadar saçma sapan bir çok BOŞ hikaye.
Hayatta bunların hiç birini kullanmayız, hiç bir işe yaramazlar, bu yüzden okuldan nefret ediyorum ve hala liseyi bitircem die ugrasıorum 1 senede sınıfta kaldım, ztn 4 sene olan lise bana oldu 5 sene... 18 yaşındayım hala Lise 3 okuyorum. Oda istemeyerek, zoraki, sistem bunu gerektirdiği için, karşı çıkamıyoruz... Lanet olsun boyle sisteme....
 
Cem Yılmaz dior ya " 20 sene okul okuruz, üstüne bi 20 sene daha geçmesi gerekirki öğrendiğimiz saçmalıkları unutup hayata atılalım diye." aynen öyle..
 
Lenin' Alıntı:
Çok boş bir olay şu okul. İnsana hiç birşey vermiyor. Bir ton gereksiz bilgiyle dolu.. Hayata atıldığımız zaman işimize yaramıycak olan bir sürü gereksiz bilgi çöplüğüyle kafamızı dolduruyorlar. Böceklerin nasıl çiftleştiğinden tut, polinomların trigonometrinin bi sürü karmaşık sayının çaprazlama ilişkilerinden maddenin kimyasal reaksiyonlarına kadar saçma sapan bir çok BOŞ hikaye.
Hayatta bunların hiç birini kullanmayız, hiç bir işe yaramazlar, bu yüzden okuldan nefret ediyorum ve hala liseyi bitircem die ugrasıorum 1 senede sınıfta kaldım, ztn 4 sene olan lise bana oldu 5 sene... 18 yaşındayım hala Lise 3 okuyorum. Oda istemeyerek, zoraki, sistem bunu gerektirdiği için, karşı çıkamıyoruz... Lanet olsun boyle sisteme....

Bende öyle düşünüyordum. Ancak hayatın ilerleyen zamanlarında gördüm ki, bu dersler analitik düşünme yeteneğinin kazanılması için son derece önemli.
 
Aynen öyle sevgili Oldscout.Bunları hayatta kullanmayacağız.Yani mesela bir reklamcının işine trigonometri yaramayabilir ama biz bunları genel kültür olsun diye öğreniyoruz.Ufkumuzu , zihnimizi ve duygularımızı geliştirebilmek için öğreniyoruz.Türkiye sistemi bu , zorla öğrenmek zorundasınız ama bundan keyif almaya çalıştığınız zaman inanın böyle gelmiyor.Ben de öğrenim dönemi içerisindeyim.Ne güzel bunları öğreniyorum ve aklımın şu tarafını da kullanabiliyorum bu öğretilenler hakkında diyorum.Hiç de rahatsız olmuyorum.Bilgilerin dışında bir de onları benimsememizi sağlayan öğrenim biçimi ve öğreten kişi de önemli tabii ki.Bazen diğer etmenler de eğitim sistemini beğenmememize yol açabiliyor.
 
Bizim okulda analitik düşünme bi yana iç güdüleriyle hareket eden bir çok kişi mevcuttu. Okulun ahlaki değerlerden uzak ortamında bişeyler kazanmaktan çok bişeyler kaybedenler daha fazlaydı.. Hocalar zaten 3 kuruş maaşla 5 karış suratla robot gibi ders anlatıp çıkıp giden sorunlu insanlardı hepsi. Öğrencinin sorunlarıyla ilgilenmez gider saçına kıyafetine takılırlardı. Saç azcık kulağın üstüne çıksın okula almaz birde küfür ederlerdi. Belkide bizim hocalar cok kötüydü, diğerleri iyi olabilir, ama eğitimci diye görev yapan insan öğrenciye küfür etmemeli. Ben bu yüzden okuldan atıldım, beden hocasının bana herkesin içinde ağıza alınmayacak şekildeki küfürlerine dayanamayıp yumrukla karşılık verdiğim için. O komada gittiği hastanede 3 gün yattı sonra okula geri döndü, şikayetçi olamadı, ama olan bana oldu, şu an akşam lisesinde okuyorum. Liseyi akşam lisesinde bitirmek zorundayım. Nefret ediyorum okul ve okulla ilgili herseyden..
 
oldscout' Alıntı:
Hata müfredatın değil onu uygulayanlarındır.

Ben mi dediğinizi anlayamadım ?

Yoksa müfredatın kötü olmayıp müfredatı uygulayan öğretmenler mi kötü yada bizlermi ?

Derler ya "emir kulu",MEB bir sınav koymuş."SBS,ÖSS " suç şimdi bizi bu sınava hazırlayan bizi hayata hazırlayan öğretmenlerdemi ?
Yoksa bu sınavı çocukların çocukluğunu karartmak için koyan insandamı ?
SBS,3 sene üst üste sınav.
12-13-14 yaşları çocuğun ergenlik ve çocukluğa son gibi dönemleridir.
Bu yaşlarda çocuk oyun oynamak isteyecektir,kendini anlamaya çalışacaktır,çeşitli duygusal krizlere girecektir peki bu anda nasıl ders çalışır bu çocuk ? çalışsa bile çalıştığını anlarmı ?
Zavallı aileler ve zavallı çocuklar...
Zavallı aileler çocukları okusun ayakları üstünde durabilsin diye çırpınıp dershanelere dünya para ödüyorlar...Ve zavallı çocuklarda ya robot yada çocuk olmak zorundalar..Çocuk olurlarsa geleceği bitmiş demektir.
Robot olurlarsa "inek" lakabı altında geleceğinmi hazırlar bu "ÇOCUK"

Şimdi sizce suç kimde ?

Sanırım herkesin aklında şu soru uyandı ; Çocuk olmak suçmu ?
evet suç :p Doğabilirsen doğ 30 yaşında kurtul şu illetten ama olmuyor işte..
Ya çekecen ya sürünecen.Ne katı kural !

Birde üstüne üslük "çocuk" demiyorlar mı ?
Gelde yeme kafayı...Birde bu kolay sınavdan bu notumu aldınız diyen asık suratlı hocalarda cabası...Tabii melek öğretmenlerde var o ayrı :)
Bir büyükmüş gibi gören en zor durumunda yardım eden seni anlayabilen ileri görüşlü hocalar...

Tektip kıyafetler ve yıllarca okul.Müfredat suçsuzmu ?
Demek istediğimin çok dışına çıktım sanırım içimde kalmış demek istedim :)
 
Anlaşıldı okul nefretiniz Lenin.Öğretmenler kesinlikle okulda ve öğrenim hayatımızda çok önemli yerler tutarlar.Herkesin de bildiği gibi "öğretmeni sevmesen de ondan bir şey kap" diye olmuyor işte.Bir insandan nefret edince bırak dinlemeyi yüzünü bile görmek istemeyebiliyorsunuz.Sizin anladığım kadarıyla şanssız bir öğrenim hayatınız olmuş.Bu sevmediğiniz okulun adı neydi acaba?

Umarım bundan sonraki okul hayatınız , yani üniversitede mutlu olabilirsiniz.Önceden araştırıp sorup soruşturmak lazım doğru bir okul bulmadan önce.Keşke siz de lise hayatınızı zehir etmeden öğrenebilseymişsiniz.Üzüldüm gerçekten öğretmenler yüzünden bir öğrencinin öğrenimden nefret etmesine.

Yapabileceğimiz bir şey yok sevgili Gonzimmm.Eğer SBS ve ÖSS olmasa o zaman doğru düzgün öğrencileri seçemezlerdi.Her okul kendi öğrencisine sınav yapsa "torpillerden ve rüşvetler"den sınav doğru düzgün eleme yapamazdı.Bu da öğretmenlerden kaynaklanıyor.Yani her okulun kendi düzgün sınavı ya da sınavları olabilseydi ufacık yaşlardan bir sürü sınavlara girmek zorunda kalmazdık.

Çalışmaktan başka yapabileceğimiz bir şey yok.
 
Farklı yollar olabilirdi...
SBS gibi bir sınava gerek olmazdı yani en azından OKS devam edebilirdi.Yada çok daha farklı yollar.

ÖSS'ye lafım yok.İstediğin kadar girebilme şansında var..
 
OKS de kimine göre kötü bir sınavdı.Bir sınavla hayatın etkileniyordu ama artık bu 3 sınava yayılmış durumda.Farklı yollar derken?
 
Şöyle,mesela tüm okullara aynı gün aynı sınav yapılsın.
Sınava katılamayanlarada aynı seviyede sorular hazırlansın geç kalanlarada o sınav yapılsın.
Sınav sonuçlarınıda memurlar okusun yani seçilsinler...Öğrencileri iyi tanımayan biri okusun.
Torpilde olmaz..
Sınav olarakta (SBS OKS ) Yine OKS'Ye dönsün ama aynı yıl içerisinde iki veya üç sınav olsun.OKS1,OKS2 ve OKS3 gibi...Bir nevi SBS gibi ama bu sınavların üçüde aynı sene ve 8. sınıfta yapılacak.Üçündede farklı sorular farklı tarihlerde...Mesela birinci dönem ve ikinci dönem yapılabilir.En iyi puan veya üçünün ortalaması değerlendirilebilir.VE buna görede liselere konulunabilir.En azından altı ve yedide ölüp ölüp dirilmez kimse...

Böylece biraz çocukluk dönemi geçmiş olur.Sınavın ne olduğu daha iyi kavranmış olur vs.
 
saol tarçın
üzülcek bişey yok aslında şu anki sistem zaten akşam lisesini avantajlı kılıyor
çünkü akşam lisesinde devam mecburiyeti yok, sınav olduğu günler gidiyorsun ve zaten sınavların cevaplarını veriyolar.
Böylece ÖSS ye hazırlanmak için daha cok vaktin oluyor, okul yerine dershaneye gidip sadece öss için çalışıyorsun. Ayrıca akşam lisesinde sınav esnasında cevaplar verildiğinden herkes yüksek notlar alıyor ve öss de bi avantajıda okul puanının yüksek gelmesi oluyor.
Neyseki benim bitti sayılır üniversite ye girmeme az kaldı, ama sırtlarında kendilerinden ağır çantalarıyla iki büklüm ilkokula giden cocukları gordukce içim kararıyo. Daha önlerinde atlatmaları gereken iğrenç sınavlar ve stres dolu seneler var..
 
Ah ilk5te bir okul çantamız vardı....
DAlga geçerdi millet gevur ölüsümü var bunun içinde diye...O kadar ağırdı ki..
Günde hiç şaka yapmıyorum şöyle 12 kitap falan götürüyorduk...
 
Bu bir kayırmadır!İnsanlar anadolu liselerinde uğraşarak didinerek not koparıyor akşam liselerinde soruların cevapları veriliyor.Sevmiyorum Türkiye'nin uygulamalarını...Her şeyde olduğu gibi bu da düzgün yapılmıyor.

Öğrencileri iyi tanımayan birisi olsun diyorsun ama bunları seçmek çok zor.Hem kimin kimi tanıdığını nereden bileceksin?8. sınıfta yapılan 1-2-3 sınavları aslında çok mantıklı.Bak böyle olabilir.Dilekçe yazmak lazım ama uğraşmayacaklarını ve hatta okumayacaklarını bildiğimden kalkışmam bile.
 
gonzimmm' Alıntı:
oldscout' Alıntı:
Hata müfredatın değil onu uygulayanlarındır.

Ben mi dediğinizi anlayamadım ?

Yoksa müfredatın kötü olmayıp müfredatı uygulayan öğretmenler mi kötü yada bizlermi ?

Müfredat = Ders içeriği demektir. Geniş anlamda kullanıldığında bu derslerin nasıl verileceğine ilişkin metodları da kapsar.

Öğretmen bu müfredatın uygulanmasının 1. derecede sorumlusudur.

Müfredat hazırlanması ise tamamen bilimsel olarak planlanır ve uygulamaya geçirilir.

O nedenle bu konuda en büyük görev öğretmenlere düşmektedir. Konuları zevkli hale getirmek veya sizlere dersleri zehir etmek onların becerisine bağlıdır. Öğretmenlerin iyi yetişmesi onların size bilgi aktarmalarındaki başarısının temelini oluşturur.

ÖSS vb gibi sınavları sorguluyorsunuz. Bu durum ekonominin temel kurallarından olan arz ve talep ile ilgilidir. Bu konuda devletin ihtiyacını belirlemesi gerekir. Ülkenin 5-10-50 yıl gibi sürelerde ne kadar 4 yıllık üniversite mezununa ihtiyacı olduğunu planlaması ve ona göre Üniversitelerde Fakülteler ve Yüksek Okullar açması gerekir. Ülkemizde talep hep örneğin mühendis, doktor, avukat olmak üzere hedeflenmekte ama unutulmaması gerekir ki hemşire, tekniker, ustabaşı, katip gibi ara kadrolara da ihtiyaç bulunmakta. Şimdi bir başlık açsam özellikle 12-15 yaş grubuna ne olmak istiyorsanız desem herkes ilk söylediğim Mühendis, Doktor, Avukat v.s. olmak istemini dile getirir. Ama herkes o meslekleri ideal edinirse yarışma olması ve bu mesleklere olabildiğince en başarılı kişilerin seçilerek alınması normaldir.

Bir olaya çok yönlü bakmak ve analitik düşünmek gerekli. O nedenle temel ve orta öğrenimde bu yetenekleri geliştirici dersler bulunmakta. Sizlerin hoşuna gitmese de öyle olmak zorunda. Tabii eğitimcilerin katkısını göz ardı etmemek gerekli. :)

Ben de çok yakındım sizler gibi ama Ünversite de ders vermeye başladığım zaman bazı yakınmaların haklı olmadığına inandım.
 
Geri
Üst