-Aslında sanıldığı kadar da büyümedi bazen her gün boyunu ölçtüğüm oluyor... 7ye dokundu dokunacak ama ben istiyorum ki 10 cm olsun... Uzun zaman oldu, taaa Temmuz 22'den beri benimle... Bazıları var benden sonra almış ama 7-8 cm... Hemen komplekse kapılıyorum acaba çok mu kötü bakıyorum diye... Diğer fotoğraflar gelecek yakında Zekeriya Bey ve Cihan.
-Darısı başına Özlem abla, büyüsünler bıcırıklarınız da resimlerini bol bol ekleyin...
- Söyledim, dedi ki "Ecem abla'yı öptüm anne!"
*** Bu arada akvaryumumun yeni dekorunu beğendiniz mi? Eskiden akvaryum yoktu, akvaryumu ilk aldığımda 5 cm civarlarında su vardı, ısıtıcım eğikti ve filtremiz yoktu... Sonra bulduğum bir tahta nkitabımsı bir şeyi kuru alşan yaptım, hem yyer kapları hem dayanıksızdı hem de alt kısımlar karanlık oldu... Sonra cd kabı dervri..Onu da beğenmedim... Sürekli Cahide Bübü annesinin kızmalarına kulak asmadan vantuz düşürdü, cd kabı bir gün düşecek diye korktum... En sonunda taş almaya karar verdim... Dershane çıkışıydı, sırtımda kocaman çantam... Gittim taş seçmekteyim... Ellerim toz toprak oldu... Şununla şu olmaz, bunların boyu küçük, bu üstünden düşer, bu sığmaz derken... En sonunda bu lav taşlarını beğenip aldım ama asıl zor kısım bunldan sonra başlıyordu.. Ev Eskişehir'in en tanınmış en ünlü mekânında merkezde olunca, elimde taş poşedi eve yürümek bir hayli zor ve gülünç oldu... Ta ki babamla karşılaşana kadar... Sonra verdim ona taşıttım taşları...

Şu an taşlarımdan mutluyum, doğal bir görünüm veriyor, estetik olarak da, rahat üstelik... çıkarken zorluk olmuyor üstüne... cd kabı devrinde su seviyesi düştüğü an çıkacam diye tepiniyordu yavrucak, ben elimle koyuyordum oraya... şimdi böyle bir sorunumuz da kalmadı... Akvaryum az daha büyük olsa daha süper olacak yüzme alanı falan... Dipte Cahide'nin biricik aşkı köpekbalığı var... Deniz kabukları ve renkli taşlar...Bir adet mercan... LAv taşının kenarına eski uzun salkım salkım ağacımı sıkıştırdım ve eski küçük boy ağacımın dallarını koparıp taş oyuklarına aralkara sıkıştırdım sanki taştanot çıkmış gibi oldu... Bir kaç parça da suyun üzerinde serbest dolanıyor... Bir de tenis topumuz var... Ara ara gelip topu akvaryumun bir köşesinden bir köşesine atıp sonra geri döndürmeye uğraşıyor...
*** Şu aralar babaanneme duygu sömürüsü yapmaya uğraşmaktayım... Yem çok az kaldı... Kalanın da yarısını boşalttım karideslerin arasına, dibi görünecek düzeye geldi kutu... Kutuyu gezdiriyorum evde "Açım ben, açım" diye diye... KApluşumun o güzel hafif pörtlek gözlerindeki tatlı mı tatlı bakışı ğırıl pırıl bakışı, güler gibiağzını, pat verisşini, evde üzerimize tırmanıp da koltuğa çıkışını anlatoıyorum ki etkileyebileyim de yem alabileyim diye...
