Su kaplumbağası ne kadar büyür, yavru su kaplumbağası ne yer, kaplumbağa kaç yıl yaşar gibi merak ettiklerinizin yanı sıra hastalıkları, beslenmesi ve bakımı hakkında bir çok bilgiye sitemizden ulaşabilirsiniz.

Kırmızı yanaklı su kaplumbağası hakkında merak ettiğiniz tüm soruları sorabilir ve hızlıca cevap alabilirsiniz.

Üye Ol!

Kabukta Problem Mi Var?

Kıyma önerisini dikkate alacağim. Akvaryumdan yağ tabakasını yüzeyde kalıyorsa toplarım. Elle besleme fikri de daha yakın bir bağ kurma için ideal gibi. Çünkü günde iki kez leğene aldığım kaplumbağa artık kuru alanda dururken beni görürse paniklemiyor. Diğerleri kaçacak yer arıyor. Burundan rahatsız olduğunu sanmıyorum. Genel olarak bırak beni diyor. Burnuna damlatınca içeri gidiyorsa böyle devam edeyim. Gözlerine de damlatırken aralıklı olarak bir damla tam üst kısma koyuyorum. O da gözünü kapatıp içeri alıyor. 3 damla da boşa gitmiyor. Yemek hiç yemiyor. Açlıktan ölmez değil mi? Büyüme sıkıntımız da yokmuş. Buna sevindim. Bugün çok ilginç bir şey gördüm. Uzun yıllardır bu kaplumbağalarla birlikteyim. Böyle bir şeyi ilk defa gördüm. Kuru alanda güneşlenirken leğene aldım. Şöyle bir kontrol edeyim diye. Vücudundaki bütün beyaz renkteki deriler pembe renkteydi. 5 dakika geçmeden tekrar beyaz oldu. Yaşadığım şok tarif edilemez. Daha önce böyle gören var mı? Yoksa bunu bir hastalık belirtisi olarak mı görmeliyim?
 
Burun kaslarını sıkarsa girmeyebilir. Suya girince de ağızda su alıp burundan fışkırtır temizler. Yine ağızdan vermeye çalış.

Hayvan büyük birkaç hafta yemese bile ölmez.

Hayvan kuru alanda sıcakta duruyor. Deri sıcağı yediğinde kılcal damarlar genişler. Bu deriye pembelik verir. Soğuk olan suya girdiğinde kılcal damarlar büzülür renk kaybolur. Tabi hastalık durumunu da göz ardı etmemek gerek. Sadece belli bölgelerde olan kızarıklık yada şişkinlikler hastalık belirtisi olabilir. Bunlarla birlikte hayvanın davranış ve yüzmesi gibi durumlarını da gözlemlemen iyi olacaktır.
 
Ağızdan vermeye çalışırım. İlk olarak burnuna döktüğüm için belki yutuyor diye düşünüyodum. 10 dakika leğende tuttuğum için. Suya girmedi. Kuru leğene aldım kontrol için. Oda ısısı sebebiyle o zaman. Herhangi bir yerinde kızarıklık veya şişlik yok. Yüzme sorunu yok. Eğer diğer kaplumbağalarla karşılaşırsa resimdeki gibi dururken hemen yüzüp akvaryumun başka bir tarafına geçiyor. Diğerlerinin kendine dokunmasını istemiyor. Günün büyük kısmını kuru alanda geçiriyor. Artık akşamları suda uyuyor. Aynı resimdeki gibi. Son olarak konu dışı bir sorum var. Amazon'da hem ısıtma hem de uv lamba var. Yani çeviride öyle yazıyor. Su kaplumbağası için de kullanılırmış. Türkiye'ye gönderim var mı bilemiyorum. Daha bakmadım. Sence uygun mu?
 
Uva+uvb içeren ve ısıda yayabilen bir ampul var. Ama 300 lira üstü bir fiyattan satılıyor.

Amerikada voltaj 110 V bizde 220 V dolayısıyla elektrik ve elektronik ürünlerde buna dikkat etmek gerekiyor. Voltaj yükseltici adaptörler satılıyor böyle bir durumda alınarak halledilebilir.

Bu ampullerin cam kısmı geniş uygun çanaklı lamba uyumu da olmalı.

Hayvanın kaçmasının sebebi bünye olarak zayıf olduğunun farkında olması. Diğerleri anlarsa sürekli musallat olacaklardır. Bu hayvanlar karşısındakinin zayıf olduğunu anladıklarında fırsatı kaçırmaz.
 
Bulabilirsem lambanın linkini atarım.
Hatırladığım kadarıyla o kadar yüksek değildi fiyatı.
Eğer lambayı alırsam çeviriciyi de alırım. Sana danışmadan almam.
Forumdaki konulardan birinde yumurtanın sarısının da verebileceğini yazmıştın. Bugüne kadar hiç vermedim. Akvaryum içinde verilebilir mi?
Şu vitaminler kaplumbağa için uygun mu?
Viosol. Vetavit Fort. Polivitamin Forte.
Hasta olana damlaya ek biraz direnç katmak için kullanmayı düşünüyorum. Bir şey yemediği için. Dün kuru alanda yem tanesini yaklştırdım burnuna. Belki koklar da yer diye. Hiç hamle yapmadı.
Arka ayaklarını uzatıp suda durduğu için dün saldırıya uğradı. Neyse ki bir şey olmadı.
Son olarak ağzını açmanın bir yolunu da buldum. Damlayı yanağına değdiriyorum. İstemediği için ısırma maksatlı ağzını açıyor. Tam kapacakken ağzına bir damla ilâç damlatıyorum. Bunu üç kez yaptım. Üçünde de aynı tepkiyi verdi. Sonunda ilâcı içeri gönderdim. Sanırım biraz da kızdırmış olabilirim.
 
Bulabilirsem lambanın linkini atarım.
Hatırladığım kadarıyla o kadar yüksek değildi fiyatı.
Eğer lambayı alırsam çeviriciyi de alırım. Sana danışmadan almam.
Forumdaki konulardan birinde yumurtanın sarısının da verebileceğini yazmıştın. Bugüne kadar hiç vermedim. Akvaryum içinde verilebilir mi?
Şu vitaminler kaplumbağa için uygun mu?
Viosol. Vetavit Fort. Polivitamin Forte.
Hasta olana damlaya ek biraz direnç katmak için kullanmayı düşünüyorum. Bir şey yemediği için. Dün kuru alanda yem tanesini yaklştırdım burnuna. Belki koklar da yer diye. Hiç hamle yapmadı.
Arka ayaklarını uzatıp suda durduğu için dün saldırıya uğradı. Neyse ki bir şey olmadı.
Son olarak ağzını açmanın bir yolunu da buldum. Damlayı yanağına değdiriyorum. İstemediği için ısırma maksatlı ağzını açıyor. Tam kapacakken ağzına bir damla ilâç damlatıyorum. Bunu üç kez yaptım. Üçünde de aynı tepkiyi verdi. Sonunda ilâcı içeri gönderdim. Sanırım biraz da kızdırmış olabilirim.
 
Yöntemi bulmuşsun kızması sorun değil ilacı alsın. Gözler ne durumda ?

O vitaminler insan içinse olmaz. Şurupsa içeriğinde şeker var. Hapsa dozaj ayarlaması zor. Petshoptan normal bir markada alabilirsin. Son kullanma tarihine dikkat et.

Sarısı aslında daha iyi başta folik asit ve mineraller mevcut yalnız yumurta sarısı suda toz gibi dağılır bu akvaryumdaki suyu komple değişmeye sebep olur. Şu şekilde verilebilir. Akvaryum suyundan bir kaba alınıp yumurta sarısı ve beyazı oraya konur hayvanlar sırayla alınıp yedirilebilir. İşi bitince hayvan durulanıp akvaryuma alınır. Kısaca yumurta akvaryumu çok kirletir.
 
Cem abi, yöntem sadece bir gün sürdü. Artık leğene aldığımda aralık tuttuğu ağzını resmen kilitliyor. Nefes almıyor. Gözlerini hemen kapıyor. Sanırım ilâç istemiyor. Zorla tedaviyi uyguluyorum.
Damla bitmek üzere. İkinciyi alayım mı? Yoksa başka bir ilâç mı olacak?
Diğerlerinin gözleri ile aynı gibi duruyor. Nasıl bir hastalık bu? Dışarıdan baktığımda hiç anlayamıyorum. İyileştiğini nasıl anlarım?
Bu siteye yazmadan önce Turgay Beye danışmıştım. Turgay BORA, kabuk atamadığını, resimlerden anlayamayacağını, her zamanki gibi önce sitesindeki hastalıklar bölümüne bakmamı; bir veteriner hekime götürmemi söyledi. Baktım sitesine. Ancak hangi belirtinin uygun olduğunu bulamadım.
Sadece kabuk atamadığı için böyle belirtiler olur mu?
Sen sormuştun bana yumurtlayıp yumurtlamadığını. Yumurlayamıyorsa ne yapılır? Aynı belirtiler mi olur?
Haşlanmış yumurtayı daha önce kapta veriyordum. Ancak büyüdükleri için vermiyorum. Çünkü büyükken verdiğim zamanlarda yumurtayı yutmayıp ağızda tutuyorlardı. Ben bunu geç farkettim. Akvaryum suyundaki beyaz tanelerin ne olduğunu geç anladım.
O günden beri beyazını akvaryumda veriyorum. Sarısı için de aynı şeyi yaparlar mı bilemiyorum.
İnsan için olan ilâçların birçoğu hayvan için de kullanıldığından o isimleri verdim. Papağanlarım için kullanılabilirmiş. Kaplumbağaya da olur sandım. Vitaminlerden şimdilik vazgeçtim. Doğal yollardan vitamin ve mineral almalarını saģlayacağım. Örneğin sıkma meyve suyu, gazı alınmış sade soda, elma sirkesi, haşlanmış sebze veya onun da suyu gibi. Önerilere açığım. Bu ara evdeki dostlarıma bir şeyler oldu. Birer ikişer hasta oldular. Hangi birini nasıl tedavi edeceğimi şaşırdım. Şimdilik doğal tedavi uygulamaktayım. Kaplumbağam hariç. Tavsiye ile ona da doğal tedavi başlayabilirim. Olmaz ise uygun bir vitamin alırım.
 
Sondan başlayalım. Kaplumbağalara o dediklerini verme sakın sera mineral yem al bu mineral vitamin ve kalsiyum ihtiyaçlarını karşılar. Diğer hayvanlar nemden etkileniyor olabilir. Kaplumbağaların olduğu odaya sokma. Temizlik sırasında yere su damlıyorsa onları sil. Normalde her hayvanda salmonella bulunur ama kaplumbağalarda fazlasıyla var.

Yumurta sarısı parçalanıp tozlaşır bu da suyu mahveder. Beyazını akvaryumda verebilirsin. Tane olarak dağılır.

Hayvan tedavide inatlaşır bu konuda zorluyoruz ne yazıkki. Gözlere ilacı kuru alana çıktığında tepesinden damlat. O sıra seni takip edecektir. Önce birine sonra diğerine. Normal verdiğinde de gözü kapalı olsa da damlat. Hayvanı tuttuğunda gözleri açık sana bakacak. Damlayı yaklaştırmadan yukardan damlat ve bekle tekrar açtığında bir tane daha damlat. Biraz nüfuz etmesini bekleyip öbür göze geç. Sorun gözde ağzına açarsa damlatırsın. O konuda çok uğraşma.

İyileşene kadar tedaviye devam. İlaç al. Hayvanları dışarı çıkarmıyorsun değil mi ? Öyle ise yerdeki toz pisliklerden etkilenirler. Çıkarmıyor isen problem ya akvaryumda ya da suda akvaryumu güzelce yıkayıp temizle. Su da ise ya arıtma sistem kullan yada su düzenleyici ile damacana da dinlendirip içme suyundan takviye yap. Klor yoğunluğu bile yapabilir. Toz girmeyecek biçimde damacana ağzını açık bırak uçsun. Tül bez sarabilirsin.

Kabukta plakaları ağzı düz cımbız ile yokla. Kenardan açılan plakaların altından ileri doğru yavaşça ittir. Hava alınca iyice açılır. Tutup asılma parça halinde kopar. Plakaları çıkardığında kabuğu diş fırçasına tuz döküp fırçala plaka altına girmiş pislik varsa temizlensin. Damla almaya gittiğinde teramisinin göz pomadından da al. Buna dikkat et bir de deri pomadı var o kör eder yanlış alma. Bu pomadı da damla sonrası parmağına yada kulak pamuğuna alıp gözü kapalı açık farketmez üstüne sür. 5-10 dakika kuru yerde tutup akvaryuma al. Diğerlerine de sorun varsa uygula.
 
Gözlerde o beyazlık ve şişlik gidip normal rengine dönecek. Turgay abiye dediğin mesele neydi ?
 
Gözler hâlâ aynı. Damla ve Teramisin alacağım.
Turgay abiye kaplumbağanın durumunu ve resimlerle sordum. Ama cevap hep aynı. Yukarıda yazdığım gibi. Resmen belirtileri okuya okuya acaba bu mu, yoksa bu mu dedim kendi kendime.
Resimden anlaşılmazmış. Bir hekime götürmeliymişim. Burada yok öyle anlayan hekim.
Anlayan ise e-postaya bile cevap vermedi.
Yakınımdaki petshopa biri geliyor fakat sıfır bilgi.
İnan sen ve bu site olmasaydı adamın dediği ilâcı kullanıp belkide hepsini mantardan kaybedecektim. Keşke demek istemiyorum ama, keşke biraz hastalıklar ve tedavi yollarını bilsem.
 
Zamanla öğrenirsin. Belli yöntemleri var. Hayvanın boyuna göre dozaj belirleniyor. Akciğer enfeksiyonu tedavide sıkıntı uzun süreç ister; mantar ise temizlikte sıkıntılıdır. Sistemi steril etmesi uğraştırıyor. Kulak ve göz bunlara bakarsan basit.

Göz kapakları içindeki beyazlıklar duruyor ise onlar sertleşmiştir. İlaç yoluyla bunlar yumuşayıp gözden atılır.

Egzotik hayvanlar konusu ayrı branş, talep kedi köpek üstüne olunca hekimler bu konu üstünde yoğunlaşıyor. Bilen fazla yok.

Kaplumbağa hastalıkları başlığı altında kırmızı yazılı bir konu var o konu içinde en altta konuya hakim hekimlerin bilgisi mevcut. Neyse linki vereyim.
mailto:/forum/konu-kaplumbaga-hastaliklari-hakkinda-bilgiler-tamamina-yakini-kapsar.html

Hayvanın son halinin resmini gönderebilir misin üst kabuk ve önden gözlerini görecek şekilde. Kuru yerde ama gün ışığında olsun. Lamba parlatıyor.
 
Resim gönderirim.
Kedilerimin veteriner hekimi a vitaminli ilâç olabilir dedi.
Durumu anlatınca akvaryumun ona okyanus gibi olduğunu, 3-4cm'lik suya koymamı söyledi.
Suyu kaynamış veya hazır su olsun dedi. Klor fazlalığından olabilirmiş.
Kaynamış su koydum.
Üzerine lamba yerleştirdim. Su da kendi de sıcak. Zaten sürekli uyuyor. Belki dinlenirse daha iyi olur.
Sonuçta üç azman akvaryumda ara sıra da olsa rahatsız ediyorlar.
Kremi sürünce ön ayaklarıyla siliyor. Ne yapayım? Suya koymadan önce gözlerini sileyim mi?


Bir de genel amaçlı enjeksiyon yapılabilir dedi.
Enfeksiyon için.
Sence yaptırılmalı mı?
 
Pomadı silmene gerek yok. Sonuçta göz ilaçlarının oral yolla teması zarar vermez. Tek sakınca suyu pis ise sudaki pislik pomada dolayısıyla göze yapışabilir.

Deri pomadları zararlıdır. Göz ve oral yolla alınmamalıdır. Bu emdirildikten sonra suya konulmadan silinir.

Su derinliğinin hayvan için sakıncası yok. O boydaki hayvan 1 metre derinliğe kadar rahat dolaşır. Suyu kaynatma biolojik canlı varsa işe yarar bunu da klor hallediyor. Ama kaynatma yoluyla klorun uçması hızlanır mı bilmiyorum. Sonuçta su kaynatılsa da ağır metal içinde duracaktır. Bunun için su düzenleyici lazım. Biotopol D ya da T kaplumbağalar için ama nadiren bulunuyor. Düz biotopol da olur. Ya da doğrudan ucuz içme suyu alıp kullan. Bu kolay olur. Sonuçta fazla su kullanmayacaksın.

Kapta tutacaksan kaynamış su uygun sıcaklığa gelinceye kadar hayvanı koyma. Yine bulunduğu odada bekleteceğin içme suyu sabit ısıda olacağı için doğrudan koyabilirsin. İçme suyu alırsan kabın yanında dursun bir günde kaptaki su ile aynı sıcaklıkta olur.

Resimlere bakayım. Kabuk için baticona gerek olur mu yazayım.

Hayvan büyük hava düzeldi kapta tutacaksan ısıtıcıya gerek yok. Su mutlaka sabit ısıda olsun yeter. Üstüne lamba tutacaksan. Üstüne devrilmemesine dikkat et ve su üst kabuğu geçmesin. Lamba kabuğu kurutsun. Mantar hala var ise kuru kabukta yaşayamaz. Plakalarda ısıdan gerilip açılmış olur. Çıkarması kolaylaşır. Kapta durduğu müddetçe hayvan bunalıma girecektir. İştahsızlık görülebilir.
 
Ilık su ile yıkadım. 45 dakika kuru şekilde beklettim. Pomad çekmiştir umarım. Zaten gözünü çıkarmayayım diye çok uğraştım. Verdiğin linkte kulak çöpü ile sür yazıyor. Öyle yapmadım korkudan. Ellerimi yıkadım tabii.

Hasta olduğu için pek dolaşmıyor. Sürekli su yüzeyinde ve uyur vaziyette. Belki sığ suda kalmasını o sebeple demiştir. Bana da mantıklı geldi. Biraz su yüzeyinde durmaya çalışıp daha fazla yorulmaz.

Ayrı kap aslında minik bir akvaryum. Onlar küçükken kullanırdım. Şimdi bir tanesi sığabiliyor.
Üstte lamba var. Suyu ısıtıyor. Kaynar suya koymadım. Yeterince suyun soğumasını bekledim.

İçme suyu aynı odada bile kalsa akvaryum suyuyla aynı ısıda olmuyor. Bunu su şişesi ile kontrol ettim. Hazır suyu ocakta veya kirli suyla kaplumbağayı ayrı bir kaba alıp lamba vasıtasıyla ısıtmam gerekir.

Resim yükleyemedim. Dört site denedim olmadı.
İştahsızlık daha önceden vardı. Küçük ortam sebebiyle artar mı bilemem.
Bunalım mı, göz mü, kabuk mu öncelik? Ona göre ya büyük akvaryuma alayım ya da küçükte kalsın.

Abi konuyla ilgisi yok ama büyük akvaryumdaki ısıtıcıyı kapatsam olur mu?
 
www.hizliresim.com dan resmi seçip yükleyip forums yazan linki kopyala yapıştır yapacaksın.

Pomadı kulak pamuğuna sürüp göz kapağı üzerinden yavaşça sürüp yedireceksin. O sıra gözünü kapar. Üstünden birkaç defa geç. Gözü kaşınıyordur. Bu masaj gibi gelir. Kendini gevşetir. Pamuğun ucuna değil yanına süreceksin.

Göz damlası ile aynı anda sürme. Damlayı sürüp 10 dakika bekle ya da pomadı sonra sür.

Eski akvaryumu atmadığın iyi olmuş. Bu tip durumlar için karantina akvaryumu olarak kullanıyoruz.

Suyu güneş varken pencere önüne koy. Su ısınır. Fazla ısınmadan alır dökersin. Su değişimini öğle civarları yaparsın. Ocakta ısınan su ile ayarlama zor olur.

Büyükteki diğer hayvanlar kuru alanda uyumuyorsa geceleri açık bırakmana gerek yok. Gündüz 12 saat yansın. Uv varsa 3 saatte o yansın. Bunu en çok çıktıkları saate denk getir.

Bu hayvana koyduğun lambada mavi ya da kırmızı renkli 40 W armut ampul olsun. 24 saat yansın. Mavi renk öncelikli lakin bulunması zor.
 
Aynısını yapıyorum. Yükle diyorum. Açılan sayfa hata oldu diyor.
Webe resim yükle yazınca çıkan ilk üç site aynı hatayı verdi. Tekrar denerim.
Kulak çubuğunu tarife gòre kullanırım.
Sürerken pek sakin gerçekten. Ama sonra bırak gideyim diyor.
Sabah damla, akşam krem. Yalnız damladan nefret ettiğini düşünüyorum.
Diğer akvaryumdaki tesisat aynı yazdığın gibi zamanlayıcılarla birlikte çalışıyor.
Uv zamanı onlara göre ayarlı. Uv T8 floresan yok. Bulamazsam sanırım T5 olanı alacağım.
Ben ısıtıcıyı sormuştum kapatayım mı diye. Lambaları değil. Onlar, sizlerden öğrendiğim şekilde duruyor.
Karantina lambası 24 saat yanıyor. 42W. Fakat buzlu veya renkli bulamadım. Ama bir çare bulurum.
Bu akşam sümüksü bir parça buldum. Gözünden düşmüş olabilir mi?
Bir gözü iyileşti sanki. Çünkü birini açık tutuyor, diğerini kapalı. Kapalı olan balon gibi.
Diğerini kapattığında o kadar şiş değil.


https://i.hizliresim.com/LyWd00.jpg
https://i.hizliresim.com/4PvYvJ.jpg
https://i.hizliresim.com/nR3YBa.jpg
https://i.hizliresim.com/ld6BAp.jpg
Bu ilk gördüğüm parça;
https://i.hizliresim.com/vbvY1R.jpg
Bu da bu akşamki;
https://i.hizliresim.com/2rVvGv.jpg


İllaki tarayıcının klasöründen seçecekmişim. Önce resimleri oraya kopyaladım. Sonra diğer işlemler oldu.
 
Damlayı sevmez. Biraz tuzlu çözelti gibidir kaşındırır.

Isıtıcıdan kastın su ısıtıcısı ise o 24 saat yanar. Yazın su 28 derece üstüne çıktığı için ısıtıcı devreye girmez. O zamanlarda ısıtıcıyı çıkarabilirsin kalabalık etmesin. Ya da dursun fişini çekersin. Suyu derece ile kontrol edersin. 28 dereceye geldiğinde tekrar takarsın. Bunu takacağın zaman gece özellikle sabaha karşı su 28 derece altına düşüyorsa o vakit takılma zamanı gelmiş demektir.

Karantinadaki lamba gece yandığında hayvan uyumuyorsa lambayı kapa üstüne uzun bir havlu ger. Havlu içine düşmesin. Ya da kapağı varsa onu kapa. İç ortam ılıman durur. Ama hava boşluğu olsun ki iç ortam havası nemlenmesin.

O parça beyaz ise gözünden çıkmıştır. İnşallah diğerini de atacak. Yine de iki gözüne ilaçları kullanmaya devam et. Kapalı olana bir damla fazla damlat. İyileşen gözde iltihap izi kalmadığını gördüğünde pomadı bırak. Sabah ve akşam birer damla genta damlat.

Gözü görmeye başladığına göre yem yemesi kolaylaşacaktır.

Hayvanın gözleri ilk haline göre bayağı iyi duruyor.

Kabuğu her gün ıslak dış fırçasına tuz döküp ovala. Yalnız ilk gün fırçalayıp duruladıktan sonra peçete ile kurutup üstüne pamukla baticon sürüp 10-15 dakika kuru yerde bekletip sonra su ile durulayıp peçete ile sil ve kaba koy.

2. Günden itibarende bu fırça işinden sonra baticon yerine devit sürüp beklet sonra peçete ile silip kaba koy. Devit üstteki plakaları yumuşatır. Lamba gerdirip açılmasını sağlar.
 
Damlayı gördüğü anda olacakları biliyor olmalı ki biraz hırçınlaşıyor.
Bugüne kadar su ısıtıcısını hiç çıkarmadım. Salon az da olsa güneş görüyor. Akvaryumu oraya kurmak isterdim fakat boyut müsade etmedi. Isitıcı en iyisi kalsın. Çünkü hava ısısı farkı çok oluyor.

Lambayı pek önemsemiyor. Uyku sorunu yok. Lambaya en kısa zamanda müdahale edeceğim.

Parçaların resimlerini atmıştım. Bu akşam ilk parçalara göre daha şeffaf bi parça daha suda var. Bunların dışkı olmadığına eminim. Çok yapışkan, hiç kopmuyor. Sanki bir zar var etrafında.

Gözlerini açabiliyor. Görmüyor olabilir mi? Dün yem denemesi yaptım. İlgilenmedi.
Kendisi yemi görünce hiç dayanamaz. Herkesten önce hepsini yemeye çalışır. O anı tekrar görene kadar ilâçlara devam etmeyi düşünüyorum. Tabii son söz senin.

Tuzlu diş fırçasını pek sevmiyor.
Bu beyazlıklar oluşunca tuzla fırçaladım. Fırça sonrası devit sürdüm. Hâlâ kuruyunca devit kokuyor.
Dediğin gibi yapacağım.
Forumun bütün işi sana kalmış sanki. Kimseler yok eskisi gibi.
 
Hayvanın gözlerindeki pislik gittiyse pomadı bırak. Gözleri açıkken kapta tepeden damlat gözlerine. Hayvan ışık altında sürekli, gözlerindeki siyah çizgiler ışığı yansıtsa da gözleri etkileniyordur.

Net görmese de kokusunu alır. Parmağını gözü önünde oynat. Gözünü çeviriyorsa görüyordur. Resimden gördüğüm kadarıyla gözlerde birşey yok. Bu dar alan psikolojisi olabilir.

Devit sürmesende kokuyorlar. Yarında kapta dursun. Öbür gün fırçadan sonra ana akvaryuma alabilirsin. Bu arada tuz işine pazartesiye kadar devam et deviti ana akvaryuma geçince bırak.

Admin trafik kazası geçirmiş. Diğer arkadaşların işleri imkan vermiyor. Biri yurtdışında okumaya gitti. Ben de elimden geldiğince yardıma çalışıyorum.
 
Geri
Üst